Haberler

11. KOBİ Zirvesi'nde Dr. Suver konuştu

12 Mart 2015 Perşembe - Okunma: 1719
11. KOBİ Zirvesi'nde Dr. Suver konuştu

    TOSYÖV tarafından İstanbul'da tertiplenen 11. KOBİ Zirvesi'ne katılan Dr. Akkan Suver bir konuşma yaparak; "KOBİ Zirvelerinin tertiplenmesine büyük önem vermekteyiz" dedi

 

11. KOBİ Zirvesi Dr. Akkan Suver konuşma metni

Bugün burada bizleri yan yana getiren TOSYÖV'ün gerçekleştirdiği 11. KOBİ Zirvesi'nin katılımcılarını saygıyla selamlıyorum. Marmara Grubu Vakfı olarak KOBİ Zirvelerinin tertiplenmesine büyük önem atfetmekteyiz. İnanıyoruz ki; KOBİ'lerimizin başarısı, gelişen varlığı ülkemizin sahip olduğu en önemli dinamik yapıdır. Bu dinamik yapı sanayinin lokomotifidir.

Ben KOBİ'lerin gelişmesini, büyümesini; ekonominin, paranın ve refahın artışı kadar açılacak istihdam alanlarıyla insanlarımızı evlerinden, kahvehane köşelerinden koparıp alabilecek, çalışmaya yönlendirecek bir proje olarak değerlendirmekteyim.

Bugün burada yapacağım sunumda da, KOBİ'lerin karşılıklı ilişki ve kapsamlılık ile diplomasi alanında ortaya koyacağı bir senaryodan söz edeceğim.

Hepimiz pek iyi bilmekteyiz ki; Türk KOBİ'leri münakaşa götürmez bir gelişme içindedir. Modernite ve çağdaş dizayn KOBİ'lerimizde mevcuttur. KOBİ'lerimizin sahip olduğu yüksek performansı yalnız ihracat alanında değil, birlikte iş sahaları açma alanında komşu ülkelerin imkanlarına arz etmeliyiz.

Bu arz esnasında talepkâr olmalı ve çaba göstermeliyiz. Yeniliklerimizi, sahip bulunduğumuz teknolojiyi sınırlarımızın dışına taşımalıyız. Biz bunu KOBİ'lerin bir sorumluluk projesi olarak yorumluyoruz. Daha iyi bir yaşam ve bölgesel refah için komşularımıza KOBİ'lerimizi tanıtmalıyız. Böylelikle ortak bir kader birliğinin hissiyatını da onlara hissettirebiliriz. Bunu bir strateji olarak benimsersek, hem biz daha zengin, daha varlıklı, daha istikrarlı oluruz, hem de onlar daha iyi yaşam koşullarına ulaştıklarından Türkiye'nin farklılığının farkına varırlar.

Bu senaryo gerçekleştiğinde ise Türkiye daha zengin ve daha büyük endüstriyel bir aktör olabilecektir. Zira sahip olduğumuz endüstriyel değerleri zaman içinde geliştirmeyi ve her zamankinden daha aktif bir şekilde taahhütlerimizi yerine getirmeyi ana kural olarak benimsemeliyiz. İnanıyorum ki; KOBİ'ler böyle bir senaryo gerçekleştiğinde bölgede barışın, refahın ve istikrarın anahtarı olacaklardır.

Elbette senaryonun başarılı olması, KOBİ'lerin devletimiz tarafından, bir devlet politikası çerçevesinde korunup kollanmasıyla hayatiyet kazanacaktır.

Benim KOBİ diplomasisi diye adlandırdığım bu proje, ulusumuzu canlandıracak ve hükümetimizin 2023 hedeflerinin gerçekleşmesinin önünü açacaktır.

Türkiye'nin komşu ülkelerle ticaret ve endüstri alanındaki temel diplomasi politikası, arkadaşlık ve partnerlik üzerinedir. Bu stratejiyi hayata geçirebilmek ve başarabilmek için Türkiye'nin devlet egemenliği, ulusal güvenliği ve gelişim çıkarlarını benimseyerek arkadaşça ve partnerce ilişkiler kurmalı ve karşılıklı işbirliği imkanları yaratmalıyız.

Arkadaşlık ve partnerlik ekonomide ve KOBİ felsefesinde istikrarlı, sürdürülebilir bir politika olmalıdır. Gene KOBİ'ler, kriz zamanlarında komşularına yardım etmeli, onlara eşitçe davranmalı, onlarla sıkça görüşmeli ve onları destekleyecek hareketler yapmalıdır.

Bu, bizim oralarla olan ilişkilerimizi daha da güçlendirecek ve Türkiye onlara yakınlık gösterdikçe ülkemizin etki alanı kendiliğinden büyüyecektir. Bize düşen KOBİ işbirliğiyle komşularımızın ve ortaklarımızın samimiyetle dostluğunu kazanarak, güvenlerini elde edebilmemizdir. Dolayısıyla bölgede barışı ve istikrarı korumak için büyük bir fırsat yakalayabiliriz.

Hafızalarımızı biraz gerilere götürünüz.

Apple günümüzde adından çok söz edilen bir süper star dünya firmasıdır. Ama o dün bir KOBİ idi!

Microsoft gene dünyanın en tanınmış star bir markasıdır. O da dün bir KOBİ idi.

Amazon bugün sanal alemin deyimi gerekirse kralıdır. O da bir KOBİ idi!

En son örneğimi Çin'den vereceğim. Alibaba bir KOBİ idi.

Dünyanın ekonomik geleceği KOBİ'lerin teşvik edilmesinde yatmaktadır.

Sözlerimi toparlarken şunu açıkça ifade etmeliyim ki; içerde ihracatçı olarak istihdam sağlayan ve katma değeri yüksek ürünler üretmeye odaklı projelerle gelişen KOBİ'lerin çok boyutlu ilişkilerle ortaya koyduklarıyla yerel ve dış politikamızı, dış dünyaya ve bölgeye net olarak sunabiliriz. Türkiye'yi kabul edilebilir bir yapıya ulaştırabiliriz. Sesimizi daha gür duyurabiliriz. Daha iyi bir hayat ve bölgesel refah için komşularımızı Türkiye'nin çıtasına yükseltebiliriz.

Sözlerimi dünyanın geleceği ve barışla istikrarın anahtarı KOBİ'lerdir, diye bitirmek istiyor ve yüksek heyetinizi saygıyla selamlıyorum.