Haberler

21. Yüzyılda Deniz İpek Yolu Uluslararası Seminerine katılan Dr. Akkan Suver iki gün süren toplantılar sırasında 2 ayrı tebliğ sundu

11 Şubat 2015 Çarşamba - Okunma: 4213
21. Yüzyılda Deniz İpek Yolu Uluslararası Seminerine ka

21. Yüzyılda Deniz İpek Yolu Uluslararası Seminerine katılan Dr. Akkan Suver iki gün süren toplantılar sırasında 2 ayrı tebliğ sundu.Çin'in Quanzhou Şehrinde yapılan uluslararası seminer sonrasında Dr. Akkan Suver Gazeteciler ile yanyana geldi. Gene seminer de Dr. Suver açılış'ta ana konuşmacı olarak bulunurken, ilk gün 18 kişinin katıldığı açık oturumu Moderatörlüğü'nü de yaptı. İkinci gün öğleden sonra da 17 kişinin söz aldığı son oturumu'da gene Dr. Suver yönetti. Ayrıca dönüşümlü olarak Fang Zhenghui ile birlikte 2  açık oturum yönetti. Dr. Akkan Suver'in konuşma metinlerini aşağıda bulacaksınız.

Çağımız renkli ve hızlı olaylarla dolu.

Düşünceler elektrik hızıyla değişiyor.

Dün uzun yıllar süren araştırmalar sonucu elde edilen verilere, bugün birkaç saatte ulaşılabiliyor. Ulaşılan bu veri daha sonra beklenmedik kısa bir zaman sürecinde bir başka veriye yerini bırakabiliyor.

Düne kadar belli başlı uluslararası işletmelerin tekelinde olan kuruluşlara, bugün birileri aniden girebiliyor. Tıpkı Newyork Stock Exchange'de dün doğan ve bir anda büyüyen Amazon'un içinde, bugün Çin'de oluşan Alibaba'nın birden yer almasına tanık olabiliyoruz.

Bunlar değişim fırtınalarıdır.

Bu fırtınalar yeniliktir, fırsattır.

Bu fırtınaların ve fırsatların yakalanabilmesi önemlidir.

İşte biz Marmara Grubu Vakfı olarak İpek yolu düşüncesini çağın fırsatı, çağın felsefesi olarak değerlendirmekte olduğumuzdan bugün buradayız.

İpek Yolu; kara yoluyla, deniz yoluyla gerçekleştiğinde daha zengin, daha istikrarlı ülkeler oluşacaktır.

Para ülkeler arasında gidip gelecektir.

Sanayi gelişecektir.

Ticaretin çerçevesi genişleyecektir.

Üretimin gayesi değişecek, ulusal değil uluslararası boyuta ulaşacaktır.

Milli menfaat devlet kazançlarına hudut çizmeyecek aksine insanın menfaatine göre şekillenecektir.

Dolayısıyla bütün bunlar İpek Yolu coğrafyasında yer alan insanların hayat seviyelerini yükseltecektir.

Refaha kavuşan insanların ülkeleri, barışçıl ülkelerdir. İstikrara ve refaha sahip ülkeler, komşularını tehdit etmezler. Komşuları için bir tehlike oluşturmazlar.

Dolayısıyla İpek Yolu projesi içinde yer alacak ülkelerin insanlarına zenginlik ve istikrar sağlayacak bir felsefe, bir yol haritası kendiliğinden oluşacaktır. Zenginliğe katkı ise barış ve istikrarın çimentosu olacaktır.

Biz inanıyoruz ki; bu proje ile küresel terörizmle mücadeleye de yeni bir boyut gelecektir. Gene bu proje ile uzlaşma, barış ve eşit millet formülü de oluşacaktır.

Milletlerin, iç rejimleri ne olursa olsun, yeni bir dünya düzeninin egemenliğinin de İpek Yolu kapısını açacaktır. Bu açılan kapı ile insanlık tarihi için çok kültürlülüğü benimseyen bir medeniyet kavramı çevremizde kabul görecektir.

Kültürlerarası değişim, paranın değişimi kadar etkili ve saygılı olacaktır.

Bütün bunlar İpek Yolu ekonomik kuşağının bize vereceği, sunacağı değerlerdir.

Dr. Akkan Suver'in 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu inisiyatifi uluslararası seminer'inde yaptığı konuşma 

İpek Yolu düşüncesini bir felsefe olarak kabul eden biri olarak sözlerime başlamak istiyorum.

Başkanlığını yaptığım Marmara Grubu Vakfı İpek Yolu felsefesine büyük önem vermekte ve çeşitli uluslararası platformlarda konuyu gündeme getirmekteyim.

Dün üç güzergah üzerinde; Kuzey Rotası, Güney Rotası ve Güneybatı Rotası olarak ele alınan İpek Yolu'nun bir güzergahını da Deniz İpek Yolu oluşturmaktadır.

Quanzhou limanından Malaka Boğazı'nı geçerek Sri Lanka, Hindistan ve Doğu Afrika'ya ulaşan Deniz İpek Yolu'nun varlığı tarih kaynaklarında mevcuttur.

Gene tarih kaynaklarına göre ünlü gezgin Marco Polo, Çin'e Deniz İpek Yolu üzerinden gelmiş, dönüşte de Çin'in Fujian eyaletine bağlı Quanzhou limanından gemiye binerek bu yolu izleyip memleketi Venedik'e dönmüştür.

Dolayısıyla Deniz İpek Yolu'nun yakın bir gelecekte insanların, fikirlerin, malların ve sermayenin hiçbir engel tanımadan serbestçe dolaşabileceği bir ticaret, barış ve istikrar yolu olmaması için bir neden yoktur.

Dünya uygarlığının beşiği olan ülkeleri bir araya getiren Deniz İpek Yolu, geçtiği ülkeler arasındaki ekonomik ve ticari temasları yoğunlaştırdığı için tarihte "Doğu ile Batı arasındaki Diyalog Yolu" olarak da adlandırılmıştır.

Ben heyetinizin yüksek izniyle "Doğu ile Batı Arasındaki Diyalog Yolu"nun kültürel, dinsel noktadan yorumunu yapacağım.

Sözünü ettiğim coğrafya dünya nüfusunun yüzde altmışını kapsamaktadır.

Bu coğrafyanın mitleri, ritüelleri, efsaneleri kendine özgüdür. Bozkır ve atlı göçebe kültürü), Çin kültürü, Türk - İslam kültürü, Sami, Hint - Avrupa kültürü Ural - Altay kültürü (Ural - Altai culture), Çin Tibet kültürü, Yunan kültürü, Slav kültürü, Cermen kültürü ve Latin kültürünün bu coğrafyada derece derece payı vardır.

Gene bu coğrafyada mazdaizm, Şamanizm, Hinduizm, budizim, sihizm, Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudilik dini yaşamaktadır.

Bütün bu zenginliklerin oluşturduğu Deniz İpek Yolu medeniyeti yıkılmamış, cevherini çağların ağır değişimine rağmen muhafaza etmiştir.

Değişim büyüktür.

Matbaanın icadı, sanayi devrimi, dünya savaşları, insanın aya ayak basması, bilgi çağı, network derken eski mimarilerin yerini yenileri almış, yeni sanatların doğumu ile düşünceler değişmiştir.

Klasik kültürün bin senede oluşturduğu medeniyet felsefesi gelişmiş ve dünle yarın arasında köprüler kurmaya başlamıştır.

Artık dibinde ölü medeniyetler yatan uçurumların değil, eskileri yenilere bağlayan köprülerin çağındayız.

Çin'de oluşan bir ‘Alibaba’, bugün bu köprülere en güzel örnek olarak dünyada söz sahibidir.

İşte Deniz İpek Yolu eskiyi yeniye bağlayan ayrı bir köprü, ayrı bir felsefe olarak bugün önümüzdedir.

Deniz İpek Yolu yalnız ekonomik değil, ruhi unsurları da kapsayan bir felsefedir. Bu felsefenin ortaya koyacağı birliği bir orkestra gibi hazırlamamız gerekmektedir. Deniz İpek Yolu birlikteliğinde her müzik aletinin kabiliyetinin en fazlasına göre ayarlanmış bir ses isteyen mükemmel bir orkestra yapısı oluşmalı, her millete azami yer alma olanağı verilmelidir.

Her millet kendi müzik aletini bir orkestra bütünlüğü içinde Deniz İpek Yolu'nda ahenkle icra edecek ve burada oluşacak konser refahın, barışın ve istikrarın kendisi olacaktır.

Bizlere düşen Deniz İpek Yolu bütünlüğünde tarihi ve coğrafi haklarımızın bize verdiği imkan nispetinde müzik aletimizle bir an önce yer almak ve barış adına, zenginlik adına, istikrar adına çalışmaktır.

Dolayısıyla yaşadığımız ve tarihin en eski uygarlıklarının beşiği olan bu muhteşem coğrafya, yarınki evrensel uygarlığımızın tohumlarını bünyesinde barındırmaktadır.

Bin yılların imbiğinden süzülüp gelen ortak kültürel değerlerin, insanlar arasındaki güçlü bağların ve etkileşimin araya giren tüm inkıtalara rağmen varlığını muhafaza etmiş olması, ortak geleceğimizi inşa ederken bu coğrafyada yaşayan halklar açısından bir kendine güven duygusu yaratmaktadır.

"Yüz yıllardır Uyuyan topraklar" uyanmakta, bu toprakları birbirinden ayıran ve bağlayan denizler yeniden hareketlenmekte, Deniz İpek Yolu'nun önünde yepyeni ufuklar açılmaktadır.

Açılan bu yeni ufuklarla Deniz İpek Yolu amacı uzak olmayan bir gelecekte insanların, fikirlerin, malların ve sermayenin hiçbir engel tanımadan serbestçe dolaşabileceği bir projeyi oluşturacaktır.

Asya'dan Avrupa ve Afrika'ya yayılan bir uygarlık havzasında yaşayan hakların ortak özlemi, bu eski coğrafyayı gerginliklerden ve çatışmalardan arındırılmış, müreffeh bir barış ve istikrar denizi haline getirecektir.

Bu okyanusların birbirine bağladığı coğrafyalarda yaşayan halklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve pazar ekonomisi zemininde ve parlak bir geleceğin inşası hedefinde buluşmaktadır. Deniz İpek Yolu, işte bu parlak geleceğin birlikte yazılmasının tarihi olacaktır.

Fujian Bölgesinin Quanzhou şehrinde  yapılan 21. yüzyılda Deniz İpek Yolu İnisiyatifi Uluslararası Semineri'nde konuşmacı olarak bulunan Dr. Akkan Suver, Çin Halk Cumhuriyeti Tanıtma ve Enformasyon  Bakanı Jiangou Jiang tarafından kabul edildi. Kabulde Dr. Akkan Suver, Marmara Grubu Vakfının İpek Yoluna verdiği Önemi gündeme getirdi ve Sayın Bakanı 18. Avrasya Ekonomi Zirvesine davet etti.

 
Dr. Akkan Suver, Umman milletvekili Fawziye Nassar Juma ALFARSI ile Quanzhou'da yapılan Deniz İpek Yolu toplantısında yan yana geldi. Kendisini 18. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne davet etti.