Haberler

Dr. Akkan Suver Romanya Başbakanından Barış Ödülü aldı

20 Kasım 2014 Perşembe - Okunma: 4961
Dr. Akkan Suver Romanya Başbakanından Barış Ödülü aldı

Dr. Akkan Suver'i Emil Constantinescu'dan; ödül aldıktan sonra Arnavutluk Eski Cumhurbaşkanlarından Sali Berisha ve Rexhep Meidani, Polonya Eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa, Romanya Eski Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu, Moldova Eski Cumhurbaşkanı Petru Lucihinski, Letonya Eski Cumhurbaşkanı Valdis Zatlers, Sırbıstan Eski Cumhurbaşkanı Boris Tadic, Ukrayna Eski Cumhurbaşkanı Viktor Yushchenko, Litvanya Eski Cumhurbaşkanı Vytautas Landsbergis, Belarus Eski Cumhurbaşkanı Stanislav Shuskkevich ile birlikte görüyorsunuz.   

Türkiye'den Dr. Akkan Suver ve Hikmet Çetin'in katıldığı toplantıda, Romanya Başbakanı Viktor Ponta, eski Cumhurbaşkanlarıyla birlikte dönemin önemli siyasetçisi Hans-Gert Pottering ve Hikmet Çetin'in yanı sıra, Dr. Akkan Suver'e Balkanlarda ortaya koyduğu barış ve diyalog çalışmalarından dolayı Romanya Madalyası sundu.

Dr. Akkan Suver ve Hikmet Çetin'in katıldığı "Doğu Avrupa'da Komünist Diktatörlüğün Çöküşü'nün 25. Yılı" konulu toplantı Bükreş'te gerçekleşti. 20 Kasım 2014 günü Romanya Eski Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu'nun himayelerinde parlamento sarayında yapılan "Doğu Avrupa'da Komünist Diktatörlüklerin Çöküşünün 25. Yılı" konferansı, Emil Constantinescu'nun, Doğu Avrupa'da komünizme karşı direniş ve mücadele eden temsilcilere teşekkürüyle başladı.

"Doğu Avrupa'da Komünist Diktatörlüklerin Çöküşünün 25. yılı (Geçmişe ve Geleceğe Bakmak)" konulu konferansa Doğu ve Orta Avrupa'nın eski liderleri katıldılar ve birer konuşma yaptılar. Toplantı, Romanya'da komünist rejime karşı savaşırken kaybedilenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile açıldı.

Türkiye'den Dr. Akkan Suver ve Hikmet Çetin'in katıldığı toplantıda; Polonya eski Cumhurbaşkanı Lech Walesa, Belarus eski Cumhurbaşkanı Stanislav Shushkevic, Arnavutluk eski Cumhurbaşkanı Sali Berisha, Moldovya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Petru Lucinschi, Arnavutluk eski Cumhurbaşkanı Rexhep Meidani, Slovakya eski Cumhurbaşkanı Rudolf Schuster, Sırbistan eski Cumhurbaşkanı Boris Tadic, Ukrayna eski Cumhurbaşkanı Viktor Iusenko ve Leonid Kuchma, Letonya eski Cumhurbaşkanı Valdis Zatlers ve Avrupa Parlamentosu eski başkanı Hans - Gert Pottering de hazır bulundu. Romanya Başbakanı Victor Ponta toplantıya katılan şeref konuklarını ve onların yanı sıra Dr. Akkan Suver ve Hikmet Çetin'i Romanya Madalyası ile taltif etti. 

 

 Romanya Parlamentosunda Cumhurbaşkanlığı ve İpek Yolu Derneği tarafından düzenlenen Enerji Oturumu'nda Dr. Akkan Suver İpek Yolu'nun Geleceği ve Enerji konusunu tartışmaya açtı.

 Romanya'da Parlamentosunda tertiplenen enerji toplantısında konuşan Dr. Akkan Suver "-İpek Yolu asrın projesidir" dedi.

Dr. Akkan Suver'in konuşması aynen şöyledir.

"-Burada aranızda bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Öncelikle bugün Bükreş'te bizleri günümüzün en önemli konularından biri olan enerji konusunda bir araya getiren ev sahibimiz "Center for Conflict Prevention and Early Warning'e" (Erken Bildirim ve Önlem Merkezi) teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Bugün burada yapacağım sunumumda iki ayrı konuya temas edeceğim.

Ama bu iki ayrı konunun geleceğimizin ortak bir birlikteliğini oluşturacağını da bilmenizi isterim.

Birincisi TANAP Projesi'dir.

Şahdeniz ve TANAP projeleri, bir Azerbaycan ve Türkiye işbirliğidir.

2018 yılında Ortadoğu ve Akdeniz'den gelecek gaz, Azerbaycan, Gürcistan, Türkiye üzerinden Bulgaristan ve Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya ulaşacaktır.

TANAP Projesi'yle, Ortadoğu ve Akdeniz'den taşınacak gazın başlangıçta 10 milyar metreküp olması planlanmaktadır. Daha sonra bu proje kapasitesinin 40 milyar metreküpe ulaştırılması hedeflenmektedir.

Öte yandan AB ülkeleri artı İsviçre ve Türkiye'nin yıllık doğalgaz tüketimi, 510 milyar metreküp düzeyindedir. Bu miktarın yüzde 30'una denk gelen yaklaşık 155 milyar metreküpe yakın doğalgaz yalnız Rusya'dan ithal edilmektedir. Bulgaristan gibi bazı Doğu Avrupa ülkelerinde Rus gazına olan bağımlılık oranı yüzde 100 düzeyindedir. Türkiye'de ise bu oran yüzde 55-57 aralığındadır. Avrupa ülkelerinin günümüzde ortalama yüzde 50'ler düzeyinde olan ithal doğalgaz bağımlılığı 2020'ye gelindiğinde yüzde 60'lara çıkacaktır. Öte yandan TANAP'a alternatif gaz sağlayabilecek ülkeler arasında Türkmenistan, İran ve Irak öne çıkan ülkelerdir.

2018 sonrasında Irak'tan Avrupa'ya gene TANAP'la Türkiye üzerinden 10 milyar metreküp doğalgaz sevkiyatı yapılabilecektir. 2025 itibariyle bu miktarın 40 milyar metreküpe çıkacağı ümit edilmektedir.

İkinci konu ise, İpek Yolu olacaktır.

Biz Marmara Grubu Vakfı olarak İpek Yolu'nu çağın felsefesi olarak değerlendirmekteyiz. İpek Yolu yalnız bir ticaret, bir alış veriş hattı değildir.

İpek Yolu Londra'dan Pekin'e, Pekin'den Rusya'ya, Pasifik'ten Atlas Okyanusu'na uzanan bir enerji nakil hattı olduğu kadar bir barış projesidir. Bir refah ve zenginlik projesidir. Yaklaşık 4.5 milyarlık bir coğrafyayı kapsayacak olan bu proje, kara ve deniz yoluyla Pekin'i Londra'ya, Moskova'ya, Berlin'e, Paris'e Bükreş'e taşıyacaktır. Aynı şekilde de bu şehirler Pekin'le yan yana geleceklerdir.

Karadeniz ülkeleri için TANAP bir fırsattır. İpek Yolu projesi ise bu fırsatın ayrı bir parçasıdır.

Enerji nakil hatlarında olsun, ticaretin yeniden şekillendirilmesinde olsun İpek Yolu da çağın projeleri arasında olan bir Avrasya Projesi'dir.

Mutlaka İpek Yolu'nun içinde TANAP'ın da yeri olacaktır.

İpek Yolu'yla Orta Asya gelişecek, Kafkasya büyüyecek, Ortadoğu ve Balkanlar ile Avrupa'nın enerji ihtiyacının, mal ihtiyacının en makul (feasible) bir tarzda karşılanması sağlanabilecektir.

Deniz yoluyla gerçekleşecek ticaret ise İpek Yolu'nun Pasifik'ten Süveyş Kanalı'ndan geçerek Akdeniz'e ve Atlas Okyanusu'na ulaşımını sağlayacaktır. Elbette önümüzdeki yıllar kıtaların küresel ekonomi için de bir arada yaşayacağı yıllar olacaktır.

Dünya Bankası yakın tarihte Küresel Altyapı Fonu ile tam da böyle, çok taraflı, bölgesel ve ulusal kamu aktörlerini ve yanı sıra özel sektörü altyapı geliştirme finansmanı alanında birleştirecek, geniş kapsamlı bir yaklaşım başlattı. Hatta uluslararası gündemi fiilen belirleyen G-20'den de projeye destek var.

Bu kapsamlı modeli İpek Yolu projesine uyarlamak – ve özellikle de Avrupa, Çin, Rusya ve çok taraflı kurumları da sürece katmak – mevcut girişimleri güçlendirecektir. Örnek olarak, Asya Kalkınma Bankası himayesinde, Avrupa Yeniden Yapılandırma ve Kalkınma Bankası'nın katkılarıyla yürütülen, Orta Asya Bölgesel Ekonomik İşbirliği Programı'na bağlı ulaştırma ve ticareti kolaylaştırma stratejisinin pekişmesini sağlayacaktır.

Lakin bu tür bir projenin başarısı için, ortak finansmanın ötesinde, etkili bir koordinasyon ve inanç da son derece önemlidir. Bu noktada, Avrupa'nın uzlaşma ve uyum konusundaki tecrübesi hayati önem taşıyor. Bölük pörçük ulaştırma sistemini iyileştirmek isteyen Avrupa Birliği, bunun için – başlıca uluslararası trafik akışlarını karşılamak ve eksik hatlara ve tıkanıklıklara çare olmak üzere – ana koridorlar yaklaşımını tasarladı.

Dolayısıyla TANAP ve İpek Yolu, bilgi teknolojilerinde, enerji hatlarında, ticaretin gelişiminde yeni ufuklar oluşturacak ve insanlığın geleceği için bir barış, refah ve zenginlik kaynağı olacaktır.

Bir kez daha sizi, vatandaşlarımızın güvenli ve onurlu bir ortamda yaşayacağı, daha güvenli bir bölge yaratmak için ortak çabalara katkıda bulunma girişiminizden dolayı tebrik ediyorum. 

 

 

Gene Romanya'da Parlamento'da düzenlenen ve geleceğe ait görüşlerin gündeme getirildiği toplantıda Dr. Akkan Suver TANAP Projesi'nin önemini gündeme getirdi.

Prof. Dr. Tahsin Cemil'in Başkanlığında yapılan toplantıda Nizami Gençevi Vakfı Başkanı Ruşen Muradov'da söz aldı.

Dr. Akkan Suver'in konuşması aynen şöyledir.

"-Saygıdeğer eski Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu'nun davetlisi olarak Bükreş'e gelmekten, burada olmaktan dolayı onur ve mutluluk duyuyorum.

Bu anlamlı uluslararası konferansı tertipleyen ev sahiplerimize teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Marmara Grubu Vakfı olarak İpek Yolu'na büyük önem ve destek vermekteyiz.

Soğuk savaş döneminde ekonomiler küresel değildi. Her ne kadar sosyalist bir ülke ile liberal bir ülke arasında ticaret trafiği görülse de, bugünün değer ve çıkar ilişkileri mevcut değildi.

Oysa bugün küreselleşme iş yapış biçimlerini değiştirerek dünyayı ortak bir Pazar haline getirmiştir.

Avrupa ile Asya arasında artış gösteren ticaret ve ekonomik ilişkiler, Avrupa'dan Çin'e, Güney Asya'ya kadar erişime sahip olacak uzun bir kara bağlantısına olan ihtiyacı artırmıştır.

Bu enerji açısından da hayli önemli bir değer ölçüsüdür. Zira Kafkaslardan ve Orta Asya'dan hidrokarbon kaynaklarının Avrupa'ya intikali büyük önem arz etmektedir.

Ekonomik çekim gücünün Doğu ile entegre olduğu günümüzde ticaret imkanlarının çok alternatifli bir hale gelebilmesini temin edebilmek düşüncesiyle Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, bir yıl önce İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Denizde İpek Yolu stratejik görüşlerini öne sürdü.

Marmara Grubu Vakfı tarafından önemsenen ve geniş destek gören bu görüşlerin hayata geçirilmesiyle dünyada en uzun, en çok gelişme potansiyeline sahip ekonomi koridorları ortaya çıkacaktır.

Bu koridorlar, dört buçuk milyara yakın nüfusu kapsayacak ve bölgedeki gayri safi hasılayı en az 21 trilyon ABD dolarına ulaştıracaktır.

İnsanlar arası paylaşım, daha fazla ticaret akışı ve daha fazla para sirkülasyonu aracılığıyla ortak refahı geliştirme amacı güden proje, dünyanın yeniden bir soğuk savaş kutuplaşmasına dönmemesi için bir imkandır.

Doğu Avrupa'nın Balkanlaşmasının önlenmesi için tam da ihtiyacımız olan bu proje, dolayısıyla ilgili taraflara büyük sorumluluk yüklemektedir.

Netice itibariyle işbirliği ve güven oluşturmanın en iyi yolu, ilgili tüm taraflara "kazan - kazan" teminatı sağlamaktan geçiyor.

İpek Yolu ekonomik kuşağının tam potansiyeline erişebilmesi için, finansman çeşitliliği, çoklu mülkiyet ve farklı oyuncuları içeren etkin bir organizasyon gibi unsurlara sahip, daha geniş bir vizyona dayanması gerekir.

Burada amaç, entegrasyon, müşterek çalışma ve koordine içinde altyapı geliştirme ve yönetimi için temel oluşturmaktı. Söz konusu yaklaşım, birbirinden son derece farklı taraflar arasında diyalog kurulmasını kolaylaştıran bir unsur görevi görmektedir. Üye ülkeler arasındaki emniyet ve güvenlik standardı farklılıklarını gidererek ortak bir sistem oluşturan demiryolu trafiği, bu yenilikçi stratejinin çok sayıdaki başarısından sadece biri olacaktır.

Ülkeler, ortak mülkiyet duygusu ve somut çözümlerle bir araya geldiğinde, kendiliğinden üretken bir diyalog ortamı oluşturabilmektedirler. Bu da karşılıklı olarak faydalı bir işbirliğinin kapılarını açacaktır. Katılımcıların güvenlik hususundaki uzun vadeli çıkarlarına hizmet ederek ekonomik bir imkandan daha fazlasını sunan İpek Yolu, bunca ilişkinin koptuğu şu dönemde, bir barış ve refah projesi olarak önümüzde durmaktadır.

20. yüzyılı birçok yeni keşifle tamamlayarak 21. yüzyıla girdik. Bu yeni yüzyılda büyük bir inovasyon dalgası oluştuğunu görüyoruz. Biyo-teknoloji, yapay zeka ve nano teknolojilerin gelişmesiyle yaşam başka bir seviyeye gelecektir. Kazanan yine uluslar olacaktır! Bilimi, teknolojiyi kullanarak kalkınan ve büyüyen ülkeler entelektüel kapitalizmle daha çok gelişecek ve büyüyecek, halklarına daha çok refah sağlayacaklardır. İpek Yolu’nun bu değer bütünü içinde insanlığa önemli bir katkı sağlayacağına inanıyorum. Sizi Bükreş'te bir kez daha selamlarken, ev sahiplerimize bu mükemmel, verimli geçen ve olumlu sonuçlar verecek olan toplantı için en sıcak takdirlerimi sunmaktan mutluluk duyuyorum." 

 

Romanya'da bulunduğu süre zarfında Türkiye Büyükelçisi Osman Koray Ertaş tarafından kabul edilen Dr. Akkan Suver, yeni görevinden dolayı Büyükelçi Ertaş'ı tebrik etti.    

  Romanya'da eski Cumhurbaşkanı Ion İliescu tarafından kabul edilen ve bir iş Yemeği'nde yanyana gelen Dr. Akkan Suver daha sonra Cumhurbaşkanı İliescu'nun yazdığı yeni kitabının imza törenine katılarak bir de konuşma yaptı. Resimde Romanya Milletvekili Ionuț Vulpescu ve Devlet Bakan Yardımcısı Victor Opaschi ile Romanya Bratislava Büyükelçisi Constantin Grigorie birlikte görmektesiniz.  

Romanya Prensi Radu tarafından sabah kahvaltısında ağırlanan Dr. Suver 18.Avrasya Ekonomi Zirvesi ile ilgili olarak Prens Radu'nun görüşlerini aldı.