Haberler

Dr. Akkan Suver Türkmenistanda Uluslararası Tarafsızlık Konferansında Daimi Tarafsızlığı ve İpekyolunu anlattı

11 Aralık 2018 Salı - Okunma: 2175
Dr. Akkan Suver Türkmenistanda Uluslararası Tarafsızlık

Dr. Akkan Suver, Marmara Grubu Vakfı adına Aşkabat şehrinde tertiplenen Tarafsızlık Toplantısı'nda "Muhteşem İpek Yolu'nun Mirası ve Uluslararası İlişkilere Sunumu" başlıklı konferansta konuştu. Cumhurbaşkanı Gurbanguli Muhammed'in mesajıyla çalışmalarına başlayan konferansa yabancı ülkelerin ilgisi büyüktü. Dr. Akkan Suver konuşmasında, Türkmenistan'ın sahip bulunduğu Tarafsızlık Statüsü'nü Birleşmiş Milletler’de Dünya Tarafsızlık Günü olarak kabul ettirmesinin önemi üzerinde durdu ve bu düşünceyi çağın felsefesi olarak değerlendirdiği İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ile birlikte ele aldı.

 Dr. Akkan Suver'in konuşmasını aşağıda bulacaksınız;

Yıllardır tarafsızlık siyaseti ile kabul gören Türkmenistan, bu alanda ortaya koyduğu verimli çalışmalarının sonucunu aldı ve 12 Aralık tarihinin dünyada "Uluslararası Tarafsızlık Günü" olarak kutlanmasını temin etti.

Birleşmiş Milletler'in 12 Şubat 2017 günü aldığı bu karar, gerçekte Türkmenistan'ın ortaya koyduğu felsefenin ülke sınırlarını aşarak, ulusallıktan uluslararası arenaya ulaşmasıdır. Bu da takip edilen siyasetin doğruluğuna duyulan güvenin işaretidir.

Yıllar önce bağımsızlığına kavuştuğunda Türkmenistan önemli bir siyasi tercih yaparak tarafsızlığını ilan etmişti.

Aradan geçen zaman sürecinde Türkmenistan ısrar ve özenle tarafsızlığını yaşadı. Geçen yıl ise yaşamakta olduğu bitaraflık gerekçesini yeniden Birleşmiş Milletler'e taşıdı ve bu defa tarafsızlığın uluslararası gün olmasını sağladı.

"Daimi Tarafsızlık" statüsünün Türkmenistan'a sağladığı kazanımların en başında "güvenlik" ve "istikrar" gelmektedir. Dolayısıyla ciddi manada bir silahlanmaya ihtiyaç duymamaktadır. Kaynaklarını ülkenin kalkınmasına yönlendirmiştir.Yabancı yatırımların önemli ölçüde ülkeye gelmesi sağlanmıştır.

İstediği zaman BM'ye üye ülkelerden ekonomik ve teknik yardım isteme hakkına sahip olmuştur.

Bitaraflıkla ülkeye ve topluma bir özgüven kazandırmada önemli bir psikolojik katkı temin edilmiştir.

Ayrıca Türkmenistan'a bölgede belli bir prestij de kazandırmıştır.

Özetle ifade etmek gerekirse, Türkmenistan Başkan Gurbanguli Muhammedov'un önderliğinde bugüne kadar gerek küresel ve gerekse bölgesel seviyedeki ilişkilerinde dünden bugüne başarılı bir tarafsızlık siyasetiizleyerek, Orta Asya cumhuriyetleri arasında en güvenli ve istikrarlı bir ülke konumuna gelmiştir.

Diğer taraftan, "daimi tarafsızlık" statüsünün Türkmenistan'a gerek küresel gerekse de bölgesel dış ilişkilerinde daha fazla siyasi seçenek sunduğu gerçeği, dış politikasına çok etkin bir siyasi güç sağlamıştır.

Hasılı bitaraflık düşüncesi bugün Türkmenistan sınırlarını aşmışsa, bunda Başkan Gurbanguli Muhammedov'un payı da büyüktür. Zira O bu düşünceyi dünyaya mal etmiştir. Dolayısıyla Türkmen dış siyasetinin doğru ve dürüst tarafsızlık hamlesi dünyada barış ve istikrarın sürdürülebilir kılınması noktasından örnek alınacak bir harekettir.

Tarafsızlık günü vesilesiyle, Bir Kuşak-Bir Yol Projesi hakkında da birkaç şey söylemek isterim.

Bizler İpek Yolu'nu altı yıldır bir felsefe olarak kabul etmiş bir vakıfız.

Marmara Grubu Vakfı'nda ben ve arkadaşlarım altı yıldır özenle ve dikkatle, ulusal ve uluslararası toplantılarda

İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'nı konuştuk ve konuşmaya devam ediyoruz.

Sözlerimin başında İpek Yolu bir felsefedir dedim.

Evet, İpek Yolu dört boyutlu bir felsefedir.

Öncelikle ifade etmek isterim ki; İpek Yolu Ekonomik Kuşağı, münhasır bir ekonomik bölge değerindedir. Bu kavram, İpek Yolu stratejisi ilişkilerini çeşitlendirerek zenginleştirecek ve güçlendirecektir.

Boyutlarına temas etmeden önce İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'nın oluşumuna ve coğrafyasına bir göz atalım.

İpek Yolu Ekonomik Kuşağı, önce 2013 yılının sonunda Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından gündeme getirildi.

Bu görüş bir barış, kalkınma ve işbirliği projesi olduğu kadar bir kültür birlikteliğidir.

Yaklaşık 3.8 milyar insana kazanç getirecek ve bölge ülkelerinin işbirliğine, kalkınmasına ve barışına ivme kazandıracak olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı projesi, Pasifik Okyanusu'nu Atlas Okyanusu'yla yan yana getirecektir. Gene Pasifik Okyanusu'ndan Hint Okyanusu'na, oradan da Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz'e ve Atlas Okyanusu'na 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu'yla bölge ülkeleri ayrı bir zenginliğe ulaşacaktır.

Şimdi yüksek müsaadelerinizle İpek Yolu Ekonomik Kuşağı felsefesinin boyutlarına temas etmek istiyorum.
Bu boyutlar, karşılıklı siyasi güven ve güvenlik ortamı oluşturacak stratejik bir anlam taşımaktadır.

Birinci boyut, güvenlik boyutudur. İşbirliği, güvenlik ve sürdürülebilir güvenliktir. Bu güvenlik, terörizme ve aşırı dinciliğe sıfır toleransla şekillenmektedir.

İkinci boyut, bölgede ortak refah toplumun inşasıdır. Unutmamak gerekir ki refah, stratejik gücün kendisidir.
Üçüncü boyut, sosyo-ekonomik kalkınmanın boyutlarıdır. Bunlar ulaşım, telekomünikasyon, enerji, petrol boru hatları, doğalgaz ve alt yapı konularını kapsamaktadır.

Dördüncü boyut ise, işbirliğidir. İşbirliğine önem verilmesinin üzerinde durmak isterim. İşbirliği ile kültürler yan yana gelecektir.

Çin kültürü, Türkmen kültürü, Slav kültürü, Kafkas kültürü, Ortadoğu kültürü, Balkan kültürü ve bunların yanı sıra Hint kültürü yan yana geldiğinde daha çok anlayış, daha çok dostluk duygusu kendiliğinden gerçekleşecektir.

Bütün bu kültürlerle oluşacak işbirliği, yatırımlar için avantajlı politikaların önünü açacaktır.

Konumuz kültür olduğu için İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'nın kültür boyutu üzerine konuşacağım. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı kültürü, batı-doğu sentezine de imkan sağlayacaktır. Bu imkanla çeşitli felsefe ve sanat hareketleri aklın sınırlarını genişletecektir.

Unutmamak gerekir ki hepimiz hem doğulu hem de batılıyız. Doğu-batı sentezi, bizim tarih ve ruh yapımızda mevcuttur. İpek Yolu Ekonomik Kuşağı Budizmin, Mazdeizmin, Brahmanizmin, İslamiyet'le, Hıristiyanlık'la ve Musevilik'le kucaklaşmasına, yeni değerleri ortaya çıkarmasına da vesile olacaktır. Tıpkı dün olduğu gibi, yarın da kültürlerarası diyalogun varlığı oluşacaktır. Devamlı diyalektik bir gelişme içinde olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı düşüncesi, dünü unutmadan, geçmişteki kültür değerlerinden elde edilen değerleri, bugün zenginleştirerek ortaya koyabilecek ölçülere sahiptir.

Dün ipek ticareti kültürü vardı. Bugün enerji hatları kültürü var.

Dün tarım ürünlerinin değiş tokuşu vardı. Bugün bilişimin akıl almaz paradigması yaşanıyor.

Dün altın paranın kısıtlı alım imkanları vardı. Bugün kripto paraların sanal alemde söz sahibi olduğu bir dünya var.

Misalleri çoğaltmak mümkün.

Önemli olan çizilecek yol haritaları ve bu haritaların oluşturacağı karşılıklı kazançlar!

Kazançların yalnız parayla sınırlandırılmasından da yana değilim.

Elbette paranın önemi vardır. Çinli dostlarımız bunu "kazan-kazan" modeli diye nitelendirebilmektedirler.

Ben, "kazan-kazan" modeline verilen öneme küçük bir ekleme yaparak sözlerimi noktalamak istiyorum.

İpek Yolu Ekonomik Kuşağı kültürlerin buluşmasına, kültürlerin buluşması da barışın doğumuna vesile olacaktır.

Önemli olan bu barışın kalıcılığı, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'nın sürdürülebilirliğidir.

Türkmenistan'ın bu tarihi gününde, Bir Kuşak-Bir Yol projesinin ülkelerimizin barış ve refahı için bir yol haritası belirlemesini umut ediyorum.

 

Dr. Akkan Suver Türkmenistan'da Azerbaycan Aşkabat Büyükelçisi Hasan Sultan Zeynelov 'la birarada, Dr. Suver Türkmenistan Televizyonuna konferansta bilgi sunumunda.