Haberler

İPEK YOLU PROJESİ İSTANBULDA ELE ALINDI

09 Kasım 2014 Pazar - Okunma: 4749
İPEK YOLU PROJESİ İSTANBULDA ELE ALINDI

Çin Halk Cumhuriyeti Barış ve Silahsızlandırma Derneği ile Marmara Grubu Vakfı İstanbul'da İpek Yolu felsefesi üzerine ortak bir toplantı gerçekleştirdi.   

Toplantı'da İpek Yolu'nun yanı sıra Türk-Çin sivil toplum ilişkileri de gündeme getirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Dr. Akkan Suver; "-Büyük bölümünü önceden tanıdığımız siz değerli Çin Halk Cumhuriyeti'nin seçkin insanlarını ülkemde görmek beni ve arkadaşlarımı çok mutlu kılmıştır" dedi. Dr. Akkan Suver'in konuşması aynen şöyledir;

"Soldan sağa" Elçi Hakan Kıvanç, Ertuğrul Kumcuoğlu, Dr. Akkan Suver, Dr. Fatih Saraçoğlu ve Necdet Timur

Sizleri Marmara Grubu Vakfı adına saygı ile selamlıyorum.

İstanbul'a hoş geldiniz.

Bu arada Ankara'dan bu toplantımız için teşrif eden parlamentomuzun saygıdeğer üyelerini ve Dışişleri Bakanlığımızın değerli temsilcisini de saygıyla selamlıyorum.

2013 yılında Barış ve Silahsızlandırma Derneği ile başlayan ilişkimiz, büyük bir başarıyla çeşitli uluslararası toplantılarda ortaya koyduğumuz birlikte çalışmalarla devam etmektedir.

Marmara Grubu Vakfı olarak, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Barış ve Silahsızlandırma Derneği'nin çalışmalarına büyük önem vermekteyiz.

Zira barış konusu Marmara Grubu Vakfı'nın on yedi yıldır devam eden uluslararası Avrasya Ekonomi Zirveleri'nin ufuk turlarının ana konusudur.

Marmara Grubu Vakfı, barış konusuna Büyük Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" görüş ve prensibiyle yaklaşmaktadır.

Dolayısıyla adında barış ibaresi taşıyan bu Dernek ilk temasımızdan beri ilgimizi çekmiş bulunmaktadır. Bu derneğin bir diğer adı da silahsızlandırmadır. Bu da çağımızın önemli bir meselesidir. Zira silahların dünyamızı ne hale getirmekte olduğu dün Bosna-Hersek'te, bugün Ortadoğu coğrafyasında apaçık görülmektedir.

Bundan dolayı, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Barış ve Silahsızlandırma Derneği, çağımızın en önemli düşüncelerinin bir birleşenidir. Ama bizi yan yana getiren çok daha önemli bir başka konu ise İpek Yolu'na verdikleri yüksek değerdir.

Marmara Grubu Vakfı olarak İpek Yolu projesini, çağın projesi olarak değerlendirmekteyiz.

Barış ve Silahsızlandırma Derneği de İpek Yolu'na büyük önem vermektedir.

Gene Çin tarafı karadan İpek Yolu'na verdiği değer kadar deniz yoluna da önem vermektedir. Marmara Grubu Vakfı ise kara İpek Yolu felsefesini bir refah, bir zenginlik ve bir barış girişimi olarak nitelendirmektedir. Zira Moğolistan'dan Kırgızistan'a, Kazakistan'dan Özbekistan'a, Türkmenistan'dan Azerbaycan'a, İran'dan Türkiye'ye, Rusya'ya uzanan koridora bu projenin hayata geçmesiyle zenginlik ve refah gelecektir. Yalnız refah değil barış da beraberinde gelecektir. Orta Asya'dan Kafkaslara oradan Balkanlara uzanan bu muhteşem ekonomik yolla kültürel boyutlara ulaşacak olan İpek Yolu projesi Türkiye üzerinden önce Balkanlara, Orta Avrupa'ya sonunda ise İngiltere'ye kadar uzanacaktır. Marmaray Projesi ile Bakü Tiflis Kars Demiryolu Projesi bittiğinde Pekin'den Londra'ya demirden ipek yolu gerçekleşecektir.

Dün ipek ticaretiyle şekillenen bu yol, yarın enerji hatlarıyla, sanayi ürünleriyle gelişecek ve büyüyecektir. Deniz yoluna gelince; bu yolla da Pasifik Okyanusu Atlas Okyanusu'na uzanacaktır. Süveyş kanalı kullanıldığında ise bu yol haritasında Akdeniz de yer alacaktır.

Gene İpek Yolu felsefesi Çin'in artan üretim kabiliyetlerinin dünyaya, dünyanın da gelişen teknolojik bulgularının Çin'e intikalinde bir köprü olacaktır.

Bu köprüde Türkiye anahtardır.

Zira Avrupa'dan Asya'ya, Asya'dan Avrupa'ya ve hem Asya'yı hem de Avrupa'yı Afrika'yla, hatta dünya ile buluşturmada Türkiye'nin ulaşım ve imkan kabiliyetlerinin tartışılmaz bir niteliği mevcuttur. Bundan dolayı İpek Yolu'nu benimsiyoruz.

Ayrıca tarihten bir veraset halinde intikal eden Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki derin dostluk İpek Yolu'nun hayata geçirilmesine büyük öncülük etmektedir.

Bütün bunları anlattıktan sonra dikkatinizi bir konuya çekmek isterim.

Dünya değişiyor. Ve yeni yol haritaları süratle oluşuyor.

Burada ben konuşurken son bir dakika içinde dünyada youtube'a yüz saatlik yeni video upload edildi.

Whatsapp'ta 347 bin 222 adet fotoğraf paylaşıldı.

Instagram'da 220 bin yeni post yapıldı. 447.180 adet tweet atıldı ve 4 milyon adet google sorgulaması gerçekleştirildi.

Ortaya koyduğum bu rakamlar, insanlığın yeni bir arayış ve değişim içinde olduğunun belirtileridir.

Dolayısıyla değişen dünyada İpek Yolu da enerjinin, sanayi ürünlerinin Çin'den dünyaya, dünyadan Çin'e oluşturulacak bir yol haritasında yeni ufuklara, yeni düşüncelere, yeni oluşumlara neden olacaktır.

Biz Marmara Grubu Vakfı olarak buna İpek Yolu felsefesi diyoruz.

Ve bu felsefeye inanıyoruz.

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Barış ve Silahsızlandırma Derneği'nin de bu felsefeye ev sahipliği yapması, bize ayrıca güç, kuvvet ve moral vermektedir.

Değişen dünyada, değişen ticaretle, değişen ekonomik ve değişen enerji trendlerinde inanıyorum ki, İpek Yolu da değişimin yeni adı olacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

 

 "Soldan sağa" Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Gu Jingqi, Tercüman Wang Zhaopeng, Başkan Ma Biao, Başkan Yardımcısı He Jun, Genel Sekreter Zhu Rui,

Çin Delegasyonu adına söz alan He Jun ise şunları söyledi; "-Çok teşekkür ediyoruz. İçtenlikle yakınlığımızı ifade etmek istiyoruz. Heyet Başkanımız Sayın Ma Çin Komünist Partisinin liderlerinden biridir. İlk defa Türkiye'ye gelmektedir. Biraz sonra O da sizlere hitap edecektir. Düşünce ve önerilerimizi belirtecektir. Hemen belirtmeliyim ki daha da yakınlaşmak, anlaşmak düzleminde yeni bir gelecek hazırlamak için ortak bir sivil toplum projesi üzerinde, bir seminer yapabiliriz, ilişkilerimizi somut projelerin üretebilecek pozisyonlarına yönlendirebiliriz, öncülük edebiliriz".

Daha sonra söz alan Delegasyon Başkanı Ma Biao "-Ülkenize ilk defa geliyorum. Çok memnunuz. Türk misafirperverliğini yakından tanımak imkânını buldum. Güzel Türkiye'yi tanımaktan çok mutluyum.

2013 yılında Devlet Başkanımız karadan ve denizden İpek Yolu projelerini ortaya koydu. Türkiye ve Avrupa tarafından da bu proje kabul gördü. Kazan kazan işbirliği formülü hayata geçti. Sizlere bu projenin ortaya çıkardığı alanları beş öneri olarak ifade edeceğim.

1-Karşılıklı güvenlik artırıcı önlemler almalıyız.

2- Karşılıklı ortak çıkarlarımızı koordine etmeliyiz.

3-Çin ülkelerin toprak bütünlüğünden yanadır.  Uygur bölgesi Çin Halk Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır.

4- Ortak güvenlik sürdürülebilir güvenlik gerektirir. Bunlardan yola çıkarak teröre karşı işbirliği etkin olarak yapılabilir.

5-Kalkınma stratejisinin paylaşılması, bunun Kazan kazana dayalı bir işbirliği içinde hayata geçirebilmesi planlanmalıdır.

2023'te Türkiye'nin dünyanın en büyük on ekonomisi olması gibi bir ideali vardır. Keza Çin'inde 100 yılık, ikiyüz yıllık hülyaları, hedefleri vardır. Örneğin 2020 yılında orta ölçekli bir ekonomi ve toplum hedefimiz var. Birinci hedef partimizin 100'ncü yılı Çin Cumhuriyeti'nin de yüzüncü yılıdır. Bilim ve kalkınma hedefimiz önceliklidir. Demek ki Türkiye ve Çin'in benzer hedefleri vardır. Bunları ortak değerlendirebiliriz. Bu harika ortak yaklaşımı inşa edebilirsek, aramızda ortak bir kalkınma stratejisi kendiliğinden geliştirebilecektir.

Geçen yıl Çin'de büyük bir kongre yapıldı. Çin Komünist Partisi'nin 18'ncı kongresi bizce geleceğe yönelik hedefleri ortaya koydu. Dolayısıyla Çin ve Türk rüyasını hayata geçirebilecek ortak noktaları bu konuda da araştıralım. Halklarımızı yakınlaştıralım. Ayrıca bu kongrede hukuk yolunda çok önemli kararlar alındı. Bu toplantı Çin rüyasının temel taşlarıdır. Bu toplantıyla bağlantı kurularak Çin'in sosyolojik, ekonomik rüyasının Türk rüyası arasında işbirliği alanları neden yaratılmasın?

Şimdi Türkiye'nin doğusu ve batısı arasında hızlı trenin yanı sıra Türkiye'de büyük enerji hatları dünyaca sayılı çok büyük hava meydanları projeleri var olduğunu hatta başlamakta olduğunu biliyoruz. Çin olarak, işbirliği yaparak yeni Avrasya kıta rüyasının gerçekleşmesine ortak olmak istiyoruz. Bütün enerji ve ulaşım alanlarının birlikte ele alınarak geliştirilmesi oldukça yararlı olacaktır. Buna inanıyoruz. Bu arada hemen eklemeliyim ki, Çin tarafı bu tür yatırımlar için 40 milyarlık bir fon ayırdı. Bir başka proje teklifimiz ise, birlikte dışa açılma önerimizdir. Bunlar uzun vadeli işbirliğinin ayrı bir unsurudur. Vize konusunda işbirliği yapılmasını öneriyoruz. Bu yüzden gelişecek kolay ziyaretlerle işbirliğini ve daha derin bir hukukla ticaret gelişimini sağlayabiliriz. Hizmetlerin, malların mübadelesi yoluyla kazan-kazan ticaretini genişletebiliriz. Akkan Suver'in belirttiği gibi insanlık bir değişim yaşamaktadır. Çin'de watsaptan yararlanarak gerçekleştirilen internet ticaret hacmi on trilyon civarına ulaştı. Bir internet şirketimiz var. Geçen yıl Ali Baba şirketi ticaret hacmi bir trilyon dolar hacmini aştı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Borsa'ya kayıt oldu. Bu Şirketin 2013 yılından önce bir kaç kişi ile kuruldu. Geçen sene 9,8 trilyon dolar ticaret hacmi oluştu.

 Türkiye, Çin ile ticareti konusunda önemli bir aktör oldu. Bunun gelişerek yeni döneme girebileceğini değerlendiriyoruz. Çin hükümeti de yatırımcılar için avantajlı yasalar yapmaktadır. Çin Türkiye'de daha fazla yatırımlara katılmak isteğindedir. Türk yatırımcılara açığız. Türk yatırımcılar yatırımda bulunursa gereken kolaylıklar elbette sağlanacaktır.

Beşinci olarak kültürel temasları artırmak arzusundayız. Halklar arası daha yakın temas sağlamak, önerimizi de açıklamak istiyorum. Bunu beş önerinin kaza-kazan bağlamında ortak çıkarlar olacağını var sayıyoruz. Bundan iki tarafında yaralanacağına inanıyoruz. Çin olarak gayet açıkça görüyoruz ki Türkiye tarihte olduğu gibi medeniyetler köprüsü olarak doğu ve batı medeniyetinin buluşma noktasıdır.

Türkiye'de Çince diline daha büyük ilgi var.  Memnun oluyoruz. Gençler düğün ve balayını eğe kıyılarında yapmaya başladı. Thınk thankler ve medya arasında işbirliği daha önemlidir. Sivil toplum olarak bunu da görüşelim.

Derneğimiz barış'ı ilke edinen bir sivil toplum kuruluşudur. Bugün İpek Yolu çevresindeki coğrafi çevre için oluşan ekonomik kuşağa bir yenilik getiriyor. Çin ve Türk halkı burada öncülük üstlenmelidir."

Başkan Ma Biao'nun konuşmasına Dr. Akkan Suver cevabında şu değerlendirmeyi yaptı: "-Size aynen katılıyorum. Halktan halka ilişkilerin önemini bir kez daha vurguluyorum. Biz Marmara Grubu Vakfı olarak Türk ve Çin işbirliğinin önemi üzerinde duruyoruz. Bunun mütekabiliyet düzleminde dengeye oturmasını, sürdürülebilirliğini tartışmalıyız. Asya'nın iki ucunu yakınlaştıralım diye arayışlar yapıyoruz. Bir yılda sizlerle dört kez bu nedenle biraya gelmekten de mutluluk duyuyoruz."

Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Gu Jingqi: "-Öncelikle Çin Başkonsolosluğu olarak Çin'den gelen bu önemli heyete Marmara Grubu Vakfı'nın bu toplantıyı düzenlemesine teşekkür ederim. 2000 yıl önce İpek Yolu Çin ve Anadolu'yu Türk ve Çin halklarını biribirlerine bağladı. Ve bugünü hazırladı. Geçen yıl Çin Devlet Başkanı İpek Yolu'nu canlandırma projesini ortaya attığında, bu düşünce heyecan yarattı. Bu koridorda ekonomik kalkınma potansiyeli artarak gelişecekse bir proje kapsamında, bir yol planı kalkınmasında ele alınmasında yarar vardır. Türkiye Çin'in önemli bir ticaret dostudur. İşbirliği zemini mevcuttur. Geleceği parlaktır. Kültürel temaslar çok artmış bulunmaktadır. Geçen yıl Türkiye'ye gelen turist sayısı 200 bine ulaştı. Bu rakam yetersizedir bir milyonu hedeflemeliyiz.

Bu sene Çin'i ziyaret eden yabancı turistlerin sayısı yüz milyonu buldu. Türkiye'ye gelecek Çinlilerin bir milyonu bulması ve bu turistler Türkiye'ye gelirse, önemli bir rakamdır. Bu günkü seminerle birlikte kazan-kazan işbirliği toplantılarını arttıracağız. Gelecek sene G-20 zirvesi Türkiye'de olacaktır. Çin buna katılacaktır. Bana göre 2015 -2016 yılı Çin ve Türkiye için büyük girişimler yılı olacaktır. Bugünkü seminer ilişkilerin istikrarlı gelişmesi içinde hayati önemi haizdir Başkonsolosluk olarak Marmara Grubu Vakfı ile ilişkilere önem veriyoruz".

Toplantıya Dışişleri adına katılan Asya Pasifik Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Elçi Hakan Kıvanç ise: "-Öncelikle Sayın Ma, Sayın He ve beraberindeki heyet üyelerini saygıyla selamlıyorum. 

ÇHC ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 43. yılındayız. İki medeniyet arasındaki ilişkiler İpek Yolu vesilesiyle çok eskiye dayanıyor. Çin devletinin canlandırdığı İpek Yolu projesi birçok yönüyle bizim görüşlerimizle örtüşüyor. Çin’le biz 2010’dan beri stratejik işbirliği ortağıyız. 2015’te ilişkilerimizin hızla artması beklentisindeyiz. Önce Çin Başbakanı Sayın Li’nin ziyaretini bekliyoruz. Sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Çin’e bir ziyaret gerçekleştirmesi öngörülüyor.

Fikirlerimizde ayrılık bulunmamaktadır. Vize konusuna değindiniz. Biz vizedeki ön koşulları kaldırmak için girişimleri başlattık. Sizden aynı esnekliği bekliyoruz. Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısı 139.000’dir. Bu sayının artması beklentimizdir.

Ticaret hacmimiz 28 milyar Dolar, ancak açığımız 22 milyar Dolar çvarındadır. Biz bu açığın azaltılması yönünde ortak çalışmalar ve doğrudan yatırımlar beklemekteyiz.

İpek Yolu projesi için, Sayın Çin Devlet Başkanı ile Başbakanı İpek Yolu proje fikrini ortaya attıktan hemen sonra biz projeyi desteklediğimizi açıklamıştık. Biz projeyi güvenlik dahil tüm boyutlarıyla destekliyoruz. Bu, stratejik ortaklığımızın bir gereğidir.

İpek Yolu; bir dostluk, refah, barış ve işbirliği projesidir. 109 bin km uzunluğu, 40 milyon km² alanı, yaklaşık 4 milyar nüfusu kapsayan İpek Yolu’nun canlandırılması, bu alandaki tüm ülke ve halkların ortak menfaatinedir. Sizleri İstanbul’a tekrar bekliyoruz."

 

Ertuğrul Kumcuoğlu ise; "-Karşılıklı katılımcıların pozisyonları bir sivil toplumun ötesine geçmektedir. Bu takdimden etkilendim. Sayın Ma'nın konuşmasının bize Türkçe ve İngilizce olarak verilmesini faydalı olacaktır. İpek Yolu bir çizgi değil. İpek Yolu için iki temel hat var. Himalaya ve Karadeniz üstünden ve diğeri Türkiye üzerinden geçen bir hat. Gelecekte üçüncü bir hatta oluşabilir. Çin ve Avrupa arasında ulaşım deniz yolundan olup bir ay oluyor bunu kara yolu ile taşısalar bir hafta da gerçekleşebilir".

Prof Sema Kalaycıoğlu ise:"-Asya pasifik üzerindeki anlaşma dünya ve Türkiye içinde çok önemlidir. Bu bağlamda güvenlik konseyi üyesi olan Çin'in orta doğu, Balkan politikalarını bilmek istiyoruz." dedi.

Marmara Grubu Vakfı Ma Biao'ya bir halı hediye ederken, Çin Barış ve Silahsızlandırma Derneği de Dr. Akkan Suver' yağlı boya İpek bir Tablo hediye etti.  

Cafer Okray ise:"-Ticaret rakamları çok çabuk değişebilir asıl olan yatırımlardır."dedi.  

Çin Askeri Ataşesi Cui Enxiong ise: "-İki ülke arasında İpek Yolu projesi iki ülkenin sivil toplumlarından oluştu. Bu seminere katılmak için çok iyi bir hazırlık yaptık. Bahsettiğiniz beklenti ve sorunlar liderlerimiz tarafından fark edilmiş bulunmaktadır" dedi.

Çin Delegasyonu Genel Sekreteri Zhu Rui ise:"- Çin tarafı ekonomik sorunlara önem veriyor. Türkiye'ye ön inceleme heyeti gönderdik. Çin de Türkiye mallarının tanıtımına büyük çaba gösterdik Türk şirketlerinin Çin'e giderek tanıtmalarını bekliyoruz. Bugünkü seminer çok yararlı oldu fikirler örtüşüyor. Bundan memnun olduk. Ziyaretler arttıkça çok şey yakından öğrenilecektir. Gerçekleri tartışarak kazan kazan konusunda işbirliğimizi artırabiliriz.

Toplantı sonrası katılımcılar biraradalar