MARMARA GRUBU VAKFININ AVRASYA EKONOMİ ZİRVELERİNİN ONDOKUZUNCUSU BAŞARIYLA TAMAMLANDI
MARMARA GRUBU VAKFI'NIN AVRASYA EKONOMİ ZİRVELERİNİN ONDOKUZUNCUSU BAŞARIYLA TAMAMLANDI
“Dr. Akkan Suver 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni değerlendirdi”
1998 yılında altı ülkenin katılımıyla gerçekleşen Birinci Avrasya Ekonomi Zirvesi, 2016 yılında Cumhurbaşkanları ile Başbakanlarla, Meclis Başkanlarıyla, bakanlarla, parlamenterlerle, iş adamlarıyla, akademisyenlerle zenginleşen bir katılımla ondokuzuncu yaşını idrak etti.
Avrasya ekonomi zirvelerini bir gelenek olarak nitelendiren Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr.Akkan Suver, sivil bir kuruluşun on dokuz yıl içinde oluşan itibarını bir başarı hikayesi olarak değerlendirmemekte aksine sürdürülebilir kılınmasını bir sorumluluk projesi olarak adlandırmaktadır.
19 yıl, uzun bir zaman periyodu…
Dr. Akkan Suver diyor ki;
"-Uzun bir yol kat ettik. Kimi arkadaşımız yoruldu, bizden ayrıldı.
Kimi arkadaşımız, beklediğini bulamadı, çekti gitti.
Bazıları idraki almadığından, yaptığımızı anlayamadı, kayıplara karıştı.
Ama biz bir avuç inanmış arkadaşla yolumuza devam ettik. Bugünlere geldik.
Ondokuz yılda büyük şereflere nail olduk. Fahri profesörlük, fahri doktoralar aldık. Hem gazeteci, hem de diplomat olabilme şansına eriştik. Karadağ "Montenegro" Devleti beni 2008 yılında İstanbul’a Fahri Başkonsolos olarak atadı. Azerbaycan Devleti iki büyük madalya ile onurlandırdı. Moğolistan Devleti üç ayrı madalya verdi. Gagavuzya üç nişan ile en büyük Özerk Bölge madalyası ile taltif etti. Vatikan'ın önceki Papa'sı tarafından Benedictus Madalyası ile şereflendirildim. Nice onur ve değer ödülü aldım.
En son olarak, 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde Azerbaycan Enerji Bakanlığı tarafından Fahri Enerji İşçisi Madalyası aldım
Balkan Barış Derneği "Merkezi Üsküp" Barış Kahramanı verdi.
Merkezi Slovenya'da bulunan Yaşam Boyu Akademi tarafından "Bilge Büyükelçi" ödülüne layık görüldüm.
Bütün bunları anlatıyorum, zira bizden sonra gelenler bilsinler ki, ülkesi için karşılıksız çalışanlar, insanları olduğu gibi kabul edip sevenler, barışa itinayla hizmet edenler bunlara her zaman ulaşabilirler. Bunları her zaman elde edebilirler. İşte ben arkadaşlarım yirminci Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin arifesinde birlik ve beraberlik içinde ilk günden beri bizimle beraber olan ve yeni katılan arkadaşlarımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz."
Dr. Akkan Suver
--------------------------------------
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in geleneksel olarak gönderdiği mesajıyla açılan Zirve'de, Aliyev'in mesajını Azerbaycan Devlet Bakanı Nazım İbrahimov tarafından okundu.
19. Avrasya Ekonomi Zirvesi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajıyla açıldı.
Marmara Grubu Vakfı bu yıl 19'uncusu düzenlediği Avrasya Ekonomi Zirvesi'ni başarıyla gerçekleştirdi.
Dünyanın dört bir yanından cumhurbaşkanlarını, meclis başkanlarını, bakanları ve dini önderleri İstanbul'da buluşturan 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde, dünyayı tehdit eden terör, mülteci dramı ve küresel ekonomilerin önündeki belirsizlikler masaya yatırıldı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in geleneksel olarak gönderdiği mesajıyla açılan Zirve'de, Aliyev'in mesajını Azerbaycan Devlet Bakanı Nazım İbrahimov tarafından okundu.
Azerbaycan'ın aldığı yükümlülükleri sorumlulukla yerine getirerek ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesi ve Avrupa'nın enerji güvenliğinin sağlanması işine büyük katkı verdiğine işaret eden Aliyev, mesajında şunları kaydetti;
"Ülkemiz Güney Gaz Koridoru çerçevesinde “Şah deniz 2”, TANAP ve TAP gibi uluslararası projelerin gerçekleştirilmesi, tarihi İpek Yolu`nun onarılması konusunda çabalarını önemli ölçüde artırmıştır. Asya ile Avrupa`nı birleştiren Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun inşasında artık en son aşamaya gelinmesi de takdir edilmeli. Ermenistan'ın gayri-barışçıl tutumu sonucunda şimdiye kadar çözüme ulaşmamış Yukarı Karabağ sorunu bölge devletleri ve halkları arasında işbirliğinin genişlemesine en büyük engel olarak kalmaktadır. Yurtdışı destekçilerinin yardımına güvenen Ermenistan, işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarında çekilmek istememekte, statükonu uzatmağa, sorunun barışçıl yolla çözülmesinden çeşitli bahanelerle uzaklaşmağa çalışmaktadır. Kuşkusuz, bölgede gelişimin ve istikrarın güvenli biçimde sağlanması yalnız bu türden sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde adaletli çözümünden sonra mümkün olabilir."
Zirveye mesaj yollayan Papa Francis: " Yoksullukla mücadele, dışlananların iade-ı itibarı ve aynı zamanda tabiatı korumaya dair bir çözüm için oluşturulacak stratejiler, entegre bir yaklaşım gerektirmektedir" dedi. Papa Francis’in mesajını Monsenyör Yusuf Sağ okudu.
PAPA'NIN MESAJI
Dünyanın dört bir yanından cumhurbaşkanlarını, meclis başkanlarını, bakanları ve dini önderleri İstanbul'da buluşturan 19. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde, dünyayı tehdit eden terör, mülteci dramı ve küresel ekonomilerin önündeki belirsizlikler masaya yatırıldı. Zirvenin açılış seremonisinde Türkiye Süryaniler Katolik Patrik Vekili Mgr Yusuf Sağ, Papa Francis'in mesajını okudu. Papa, mesajında "Birisi çevresel diğeri sosyal olmak üzere 2 ayrı kriz ile değil; aksine sosyal ve çevresel boyutları olan tek ve karmaşık bir kriz ile karşı karşıya bulunmaktayız. Yoksullukla mücadele, dışlananların iade-i itibarı ve aynı zamanda tabiatı korumaya dair bir çözüm için oluşturulacak stratejiler entegre bir yaklaşım gerektirmektedir. Ekoloji ve ekonomi önemli konular haline gelmeye başlamıştır." dedi.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş Zirve’de yaptığı konuşmada; kaynakları bakımından önemli bir rekabet alanı haline gelen, Türkiye’nin ve dünya siyasetini yakından ilgilendiren Avrasya’daki gelişmelere, bölge halklarıyla tarihi, kültürel ve coğrafi yakınlık ve derin bağlar nedeniyle kayıtsız kalmanın mümkün olmadığını aktardı: “Bölgede istikrarın, ekonomik gelişme ve kalkınmanın sağlanması, enerji ve ulaşım koridorlarıyla Avrasya ve Asya’nın sıkı bir işbirliği ve karşılıklı kazanca yönelik olumlu bir gündemle birbirine bağlanması ülkemizin temel hedefidir. Enerji sahasında ülkemiz, üretim ve tüketim bölgeleri arasında önemli bir koridor olmanın sağladığı potansiyelini kararlı bir şekilde geliştirmekte, geleceğe yönelik yatırım ve öngörülerle insani ve çevresel boyutları da gözeten projeler üretmektedir.” Türkeş, Azerbaycan ile Türkiye’nin kardeş ülke ve halklar olduğunu anımsattı: “Bu ülkeler ve halklarla, ortak dil, tarih; sosyal ve kültürel etkileşimin yanısıra yeri geldiğinde karşılıklı ticareti geliştirecek adımlar atılmakta, insan ve malların rahat dolaşımı açısından vizesiz dolaşım anlaşmaları imzalanmaktadır. Azerbaycan’ın kadim toprağı olan Dağlık Karabağ’da yaşanmakta olan çatışmalarda şehit olan Azerbaycanlı gardaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Türkiye, Azerbaycanlı gardaşlarımızın haklı mücadelelerini her türlü uluslararası platformda savunmaktadır ve savunmaya devam edecektir.”
Zirvenin açılış oturumunda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek,“Diyelim ki Türkiye'de 6. 5 milyon yalıtımı olmayan ev var, daire var. Biz çıkıp yalıtıma güçlü destek verirsek, bu yeni bir iş fırsatı demek İşte enerji verimliliği, basit bir boyutu budur.
Mehmet Şimşek, “Bizim yolsuzlukla daha güçlü mücadele etmemiz lazım. O nedenleyakında meclisimize siyasi etik yasasını, siyasetin finansmanına ilişkin uluslararası bir yasa gibi birçok düzenlemeyi getireceğiz. Ve Türkiye şeffaflıkta da, yolsuzlukla mücadelede de güçlü iradesini ortaya koymuş olacak" Kalkınmanın anahtarı kadınların iş gücüne katılımıdır.
Şimşek, “İşgücüne katılım kadınlar arasında. Bu çok önemli bir husustur. Bunun artması gerekiyor. Eğitimde çok önemli bir değişkendir. Sadece kadın erkek eşitliğini her alanda sağlayabilirseniz 2025'е kadar dünya ekonomisi en az 12 trilyon dolarlık bir ilave gelir getirebilecek şekilde çalışmaları var. Şimdi Türkiye’de nüfusun yarısını ihmal ederek biz gelişmiş ülkeler seviyesine yaklaşabilir miyiz? Asla. O nedenle kadınların iş gücüne katılımı, kadınların iş hayatında aktif rol oynamasını, kadın girişimciliği çok çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Çünkü bu kalkınmanın anahtarıdır” şeklinde konuştu. Şimşek, “Hakikaten bizim iş aleminin önünü açmak için yargıyı hızlandırmamız lazım, yargıda da performansa dayalı bir kültür lazım. İdeolojik saplantılarla kötü performansla yargı bir yere tabii ki de varamaz. O nedenli biz geçen sene bir yargı Reformu paketi ortaya koyduk,
Zirve’nin ilk gün öğle yemeğinin şeref konuğu Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrasya’nın ekonomik, ticari kapasitesiyle zengin fırsat ve işbirliğinin odak noktasında olduğuna işaret etti: “Son yıllarda bunlardan tam kapasiteyle yararlanmadığımız bir gerçektir. Çünkü bu defa fırsatlardan çok risk ve tehditlerin tartışıldığını, bunlara odaklandığımızı biliyoruz. Bugün karşılaştığımız engeller bölgemizin çok uzak noktalarından çıkan yapılar olarak karşımızda duruyor. Bu engeller bölgenin siyasi aktörlerinin bazı ihmalleri ve siyasi öngörüsüzlükleri veya bencillikleri, gizli emellerinden kaynaklanmaktadır.”
Gül, Ermenistan ve Azerbaycan arasında süren krizi şöyle değerlendirdi: “BM tarafından Azerbaycan toprak bütünlüğü tanınmıştır. Dolayısıyla Karabağ sorununun BM Konseyi’nin de ilgili kararlarını gözönüne alarak sulh yoluyla barışçı bir şekilde halledilmesi, işgalin sona ermesi ve Azerbaycan topraklarının bütünlüğünün sağlanması sadece Kafkaslar’da değil bütün bölgede barışa çok büyük etki yapacaktır.”
Gül, Türkiye ile Rusya arasında 5’inci ayını dolduran krizin de bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı: “Bunun sadece iki ülke için değil bölge için ve bölgedeki başka sorunların hallinin kolaylaştırılması ve yeni sorunlar çıkmaması için önemli olduğunu düşünüyorum.”
Terörün dünya için en tehlikeli yol olduğunun altını çizen İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi Türk moda endüstrisinin 30 yılda başka hiçbir sektörde görülemeyecek başarılara imza attığını, hazır giyimden moda üretimine geçişin sürdüğünü kaydetti. Türk ekonomisine yılda 15 milyar dolar katma değer yarattıklarını dile getiren Tanrıverdi, Türkiye'nin 81 vilayetinde üretip 217 ülkeye ihracat yaptıklarını vurguladı.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Genel Sekreteri Asaf Hajiyev, 21. yüzyılda ellerindeki en önemli aracın diyalog olduğunu kaydederek, "Diyalog olmazsa bir gelecek, refah ve barış tesis edilemez. Bu zirve bize bu çerçevede son derece önemli bir diyalog platformu sunuyor. Ortak geleceğimizi nasıl inşa edeceğimiz konusunda fikir veriyor." ifadelerini kullandı. Hajiyev, terörle mücadelenin önemine değindi ve teröristlerin zayıf insanlar oldukları için toplu hareket ettiğini belirtti.
Çin Halkı Barış ve Silahsızlanma Örgütü Başkan Yardımcısı Yu Hongjun, tarihi İpekyolu’nun yeniden inşaa edilme sürecine değindi: “İpekyolu geçtiği güzergah boyunca tüm ülkelerin gelişimine katkıda bulunacak. Bu hepimizin çıkarına olacaktır. Tüm ülkelerin katılacağı bir strateji ile İpekyolu’nun yani ortak kalkınma projemizin hayata geçirilmesini istiyoruz. Türkiye’nin İpekyolu Projesi’nde oynayacağı rol önemlidir.”
19. Avrasya Ekonomi Zirvesinde önemli isimlerden İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye'nin jeostratejik konumu ve ekonomik altyapısıyla başlayan konuşmasında İpek Yolunun atar damar ve Türkiye’nin ilerlemesi, tüm Avrasya coğrafyası için bir fırsat olduğunu söyledi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adına Prof. Dr. Erman Tuncer ise ekonomik krizlerin sosyal krizlere dönüştüğünü, dolayısıyla bölgesel işbirliğini daha da geliştirmeye ihtiyaç duyulduğunu anlattı: “Avrasya büyük bir fırsattır. Ancak avantajların dezavantaja dönüşmesi de mümkündür. Avrasya’nın can damarı İpekyolu’dur. Bunu tekrar canlandırmak bizim en önemli hedefimizdir. Çünkü bu yol küresel barışa ve refaha giden yoldur.”
İstanbul Vali Yardımcısı Cemalettin Özdemir Türkiye'nin en önemli kenti olan İstanbul'un uluslararası yatırımlar için cazip bir kent olduğunu belirterek, artık dünyada ülkelerin değil şehirlerin yarıştığını dile getirdi.
Zirve’de yabancı konukların selamlama konuşmasında ilk sözü alan Bosna Hersek Federasyonu Başkanı Marinko Cavara, sivil toplumun savaş ve zorunlu göç konusunda el ele vermesi gerektiğine işaret etti: “Sorunlara ortak cevap vermeliyiz. Zorunlu göç, mülteci dalgaları tüm Avrupa’yı yakından etkiliyor. Ancak sadece mültecilerin yani zorunlu göçe zorlananlara bakarak sorunu çözemeyiz. Burada önemli olan çeşitli modeller geliştirmek ve ülkeler arası işbirliğini sağlamaktır.” Cavara, ekonomik istikrarın her şeyden önce politik istikrara bağlı olduğunun altını çizdi: “Önemli olan kazan-kazan durumunun uluslararası değer yaratmada hakim olmasıdır.”
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ülkesinde kalıcı federal bir çözüme ulaşıldığı takdirde iki toplumun barış içinde geleceğe kavuşmasının yanısıra bölgesel işbirliğinin de kapısını açacağını anlattı. Akıncı, Doğu Akdeniz’in doğalgaz enerji kaynaklarının gerginlik yerine refah sağlayacağını savundu.
Bosna Hersek Eş Cumhurbaşkanı Mladen Ivanic,güvenliğin ekonomik kalkınmanın, reel yatırımın ve aynı zamanda insanlar arası iletişimin ön koşulu olduğunu kaydetti: “Güvenlik meselesini çözmek için birarada ve omuz omuza çalışmamız gerekiyor. 1960’ların sonunda 15 milyon kişi Avrupa’ya gitti sorun olmadı. Ama geçen yıl 1 milyon insanın göçü güvenlik korkusu nedeniyle büyük sorun oldu.”
Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, ekonomik, teknik ve kültürel problemlerle dolu bir çağda yaşandığını belirtti: “Devletlerarasında güç birliği olmaz ise kötü taraflar arasında işbirliği yükselir. İnsan kaçakçılığı artar. Şunu unutmayalım mülteci veya göçmenler birer rakamdan ibaret değildir. İnsandır ve insan onuruna sahiptir. Bu insanlara insanca yaklaşmak bizim için zorunluluktur.”
YÜKSEK KATKILARINDAN
DOLAYI
TEŞEKKÜRLERİMİZLE