Müjgan Suver Birleşmiş Milletler CSW60 Toplantısında…
Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, İstişari Üye statüsünde yer aldığımız Birleşmiş Milletler Ekonomi ve Sosyal Konseyi'nin bünyesindeki Kadının Statüsü Komisyonu'nun (CSW60) "Kadının Güçlenmesi ve Bunun Sürdürülebilir Kalkınma İle İlişkisi" toplantısına gönüllü üyelerimizden iş kadını Gülçin Güloğlu ile birlikte katıldı ve interaktif uzman panelinde Vakfımızın program ile ilgili bir sunum yaptı.
2030 yılına kadar yoksulluğun yok edilmesi, eşitsizliklerle mücadele ve çevrenin korunmasını amaçlayan sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında ülke programlarında yapılacak olan çalışmalara üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının da dahil etmelerinin önemine dikkat çekti. Diğer yandan programlar hazırlanırken verilerin ve hesap verebilirliğin nasıl izlenip değerlendirileceğine, önceliklerin nasıl belirleneceğine dair bilgilerin de yer almasının önemini vurguladı. 12-17 Mart 2016 - New York
Müjgan Suver'in Birleşmiş Milletler Ekonomi ve Sosyal Konseyi'nde yaptığı konuşma metni aşağıdadır.
Değerli Katılımcılar,
Bildiğiniz gibi New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’unda 25 Eylül’de başlayan 3 günlük Zirvenin ilk gününde BM’ye üye 193 ülke oy birliği ile 2030 yılına kadar yoksulluğun yok edilmesini, eşitsizliklerle mücadeleyi ve çevrenin korunmasını amaçlayan Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini kabul etti.
17 ana hedeften oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin kabulü Genel Kurul’da aralarında 150’den fazla ülke devlet başkanının da bulunduğu delegeler tarafından coşkuyla karşılandı.
Önemli bir yenilik olarak; 4. maddedeki "Herkesi kapsayan ve herkese eşit derecede kaliteli eğitim sağlamak ve herkese yaşam boyu eğitim imkanı tanımak" ile 5. maddedeki "Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak ve kadınların ve kız çocuklarının toplumsal konumlarını güçlendirmek" hedeflerinin 17 ana hedef arasında yer almasından memnuniyet duyuyoruz.
Bu durumda üye devletlerin önce düşünmesi ve karar vermesi gereken bir konu da önceliklerin nasıl belirleneceği, hedeflerin nasıl uygulanacağı, verilerin ve hesap verebilirliliğin nasıl izlenip değerlendirileceğidir.
BM Kalkınma Grubu içinde yer alan UNDP'nin, UNESCO'nun güveni inşa etmek amacıyla, akademiyi, bilim insanlarını ve sivil toplumu çalışmalarında kendi bünyelerine dahil etmelerinin önemine inanıyoruz.
Özellikle STK'ların, UnWomen toplantılarına gelen resmi heyetlerin içinde yer almalarının ve müzakere süreçlerine katılmalarının önemini tekrar belirtmek isteriz.
Biz sivil toplum örgütleri, daha güçlü bir inceleme ve hesap verebilirlik için gerekli mekanizmaların, ulusal ve yerel seviyede kurulması gerektiğinde ısrarcıyız.
Bölgesel ve uluslararası seviyede bağımsız değerlendirme unsurlarının olması elzemdir. Tüm bunlar gelecekte, hükümetlerin, diğer paydaşların ve biz sivil toplumun gündem ile ilgili ilerleme sağlanıp sağlanmadığı konusunda karar vermemize yardımcı olacaktır.
Hesap verebilirlik ile ilgili kurulan sistem, gündemin başarısı ile ilgili tartışmaları da etkileyecektir.
Bugünlerde sorumluluklarımızın artmış olduğu bir döneme girmiş bulunmaktayız. Toplumsal refahın artırılması, hayat kalitesinin iyileştirilmesi, dolayısıyla eşitsizliklerin giderilmesi, iyi yönetişim, iyi bir hukuk düzeni, gelişmiş bir demokrasi ve ekonomi hepimizin gündemine girmek zorundadır.
Değerli Katılımcılar,
Geldiğim coğrafya, kendine özgü değerleri ve iç içe geçmiş sosyo kültürel yapısıyla eşsizdir. Bu coğrafyanın insanları çok daha kaliteli yaşam koşullarını hak etmektedirler.
Değerli Katılımcılar,
Sözlerime son verirken başarılı bir toplantı olmasını, bu toplantıda yapılacak tartışmaların ve oluşacak işbirliklerin bundan sonraki çalışmalarımıza da güç vermesini, önemli katkılar sağlamasını diliyorum.