Üçüncü Küresel Vakıf Liderleri “Nanjing” Forumu dolayısıyla, çeşitli uluslararası yardım ve düşünce kuruluşları 22-26 Eylül tarihleri arasında Çin’in Nanjing şehrinde bir araya geldi. Dr. Akkan Suver’in Marmara Grubu Vakfı adına katıldığı forumda, dünyanın farklı ülkelerindeki vakıfların karşılıklı etkileşimi ve işbirliği için bir platform sağlandı. 25 ülkeden 50’den fazla heyetin katılım sağladığı forumda afet yönetimi, kuşak ve yol inisiyatifi, insan hakları ve internet çağında uluslararası işbirliği konuları görüşüldü.

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr.Akkan Suver Çin televizyon kanalı CCTV News için verdiği röportajda şunları ifade etti:

“Bu toplantı sayesinde dünyayı İpek yolu Ekonomi Kuşağı hakkında bilgilendirme şansımız oldu. Bize göre, bu proje, yüzyılın felsefesidir. “

 3. Küresel Vakıf Liderleri toplantısının açılışında konuşan Dr. Akkan Suver Deniz ve Kara İpek Yolu Ekonomik projesinin önemini anlattı

Dr. Akkan Suver’in Nanjing Açılış Konuşması

Bugün burada; kesin bir şekilde tanımlanmış sınırları olmayan, ama siyaseti, ekonomiyi ve kültürleri bir arada tutmayı hedefleyen açık bir felsefenin değerlendirmesi için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bizi buraya davet eden ev sahibimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nin China Foundation for Human Rights Development yetkililerine yüksek misafirperverliklerinden dolayı teşekkürlerimi sunarak sözlerime başlamak istiyorum.

Hepimizin malumudur ki, Dünya'da karmaşık ve temel değişimler yaşanmaktadır. Uluslararası mali krizin derin etkileri ortaya çıkmaya devam etmektedir; dünya ekonomisi yavaş bir şekilde toparlanabilmektedir ve küresel kalkınmada istikrar mevcut değildir; uluslararası ticaret ve yatırım manzarası ile çok uluslu ticaret ve yatırım büyük düzenlemelere tabi tutulmaktadır; ve ülkeler, kalkınmanın karşısındaki büyük mücadelelerle yüzleşmeye devam etmektedir. 

Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı; Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının ve bunların komşu kıyılarının birbirine bağlanabilirliğini arttırmayı, Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı üzerindeki ülkeler arasında ortaklıklar kurmayı ve bu ortaklıkları güçlendirmeyi, çok boyutlu, çok sıralı ve karma bağlanabilirlik ağları oluşturmayı ve bu ülkelerde çeşitli, bağımsız, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmalar gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. 

Çok iyi bilmekteyiz ki; Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı projesi, BM Şartı’nın amaçları ve ilkeleriyle aynı doğrultudadır.

Barış İçinde Bir Arada Yaşamanın Beş İlkesini desteklemektedir. Nedir Birleşmiş M’nin amaçlarını destekleyen 5 ilke?

Bunlar: birbirinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşılıklı olarak saygı gösterme, karşılıklı saldırmazlık, birbirinin iç işlerine karşılıklı olarak müdahalede bulunmama, eşitlik ve karşılıklı menfaat ve barış içinde yaşamadır.

Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı projesi işbirliğine açıklıkta ısrarcıdır. Tarihi İpek Yolu bölgesini kapsamaktadır; fakat bununla sınırlı değildir. Ortaklaşa gösterilen çabaların sonuçlarından daha fazla bölgenin faydalanabilmesi amacıyla tüm ülkelerin ve uluslararası ve bölgesel örgütlerin katılımına açıktır.

Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı, Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları boyunca uzanmaktadır. Bir uçta canlı Doğu Asya ekonomi çevresini diğer uçtaki gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlamakta ve ekonomik kalkınma için büyük bir potansiyele sahip olan ülkeleri içine almaktadır. Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı Çin’den Orta Asya’ya, Rusya’dan Avrupa'ya; gene Çin'den Orta Asya ve Batı Asya boyunca Basra Körfezi, İkinci Süveyş kanalıyla Akdeniz'e bağlamaya; ve Güneydoğu Asya’dan, Güney Asya ve Hint Okyanusuna ulaşmaya odaklanmaktadır.

Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı yatırım ve ticaret konusunda işbirliğinin öncüsü olacaktır.

Sözlerimi toparlarken, Kara ve Deniz İpek Yolu Ekonomi Kuşağı projesi hep birlikte daha parlak bir geleceği kucaklamak projesidir. Ve gene bu proje bir refah projesi olduğu kadar bir güvenlik projesidir.

Böyle bir toplantıya ev sahipliği yaptığı için, China Foundation for Human Rights Development yetkililerine huzurlarınızda bir defa daha teşekkür ediyorum.

Ve bizi burada ağırlayan ev sahiplerimize ve sözlerimi sizlere duyuran tercümanlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.

 Çin Halk Cumhuriyeti'nde Deniz ve Kara İpek Yolu Projesi kapsamında ortaya konan düşünceleri Forum sonrası Dr. Akkan Suver CCTV'de anlattı

Dr. Akkan Suver’in Nanjing Panel Konuşması

Türkiye’nin sivil toplum kuruluşu Marmara Grubu Vakfı adına bugün burada söz almış bulunuyorum. Öncelikle bizi buraya davet eden China Foundation for Human Rights Developments ve Information Office of Jiangsu Provincial Peopl’s Government’a ev sahipliklerinden ve misafirperverliklerinden dolayı teşekkürlerimi sunmak isterim.

Hanımefendiler, Beyefendiler,

Bugün burada çağın felsefesi olarak nitelendirdiğimiz Maritime Silk Road and the Silk Road Economic Belt projesini konuşacağız.

Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı H.E. Xİ JİNPİNG tarafından Kazakistan’da iki sene önce gündeme getirilen söz konusu projeye Türkiye Devleti büyük önem vermektedir. Başkanlığını yaptığım Marmara Grubu Vakfı da büyük bir sorumlulukla bu projenin sürdürülebilir olması için üç yıldır çalışmalar ve etkinlikler yapmaktadır.

Bugüne kadar bu konuda Çin Halk Cumhuriyeti’nde on iki etkinliğe katıldım. Ayrıca Bakü’de, Bükreş’te, Kişinev’de uluslararası toplantılarda bu konuyu gündeme getirdim.

Istanbul’da ise Çin Halk Cumhuriyeti ile yedi ayrı etkinlik düzenledik.

Gene İstanbul’da 3 yıldır tertiplemekte olduğumuz uluslararası Avrasya Ekonomi Zirveleri’nde İpek Yolu projesini tartışmaya açtık.

Bütün bunları söylüyorum, çünkü bu proje çağın projesidir.

Bu proje bir medeniyet projesidir.

Yalnız ekonomik boyutu yoktur. Elbette ‘’kazan- kazan’’ ekonomik fikri vardır. Ama sosyal ve kültürel ağırlığı bana göre ekonomik ağırlığı nispetindedir.

Zira Çin Halk Cumhuriyeti ile İngiltere, Kuzey Afrika ile Moğolistan, Kazakistan’la Mısır, Rusya Federasyonu ile Hindistan bu projede bir aradalar. Müslümanlık Budizmle, Hristiyanlık Musevilikle bir aradadır. Kısacası dünya nüfusunun 4 milyonu bu projenin içindedir.

Dolayısıyla bugün burada bu büyük ve stratejik projenin misyon tanıtımı üzerinde duracağım.

İpek Yolu’nun başarısı bilgi teknolojilerinin etkin kullanımının yaratacağı rekabet ortamında gelişecektir. İnovasyon ve çevre ile uyumlu ticarete verilecek önem, finansal hedeflere ulaşılmasında anahtar rolü oynayacaktır.

Elbette Orta Asya ülkelerinin, Hint Okyanusu ülkeleriyle gerçekleştirecekleri ticaret hacminin büyümesi ve ‘’kazan kazan’’ prensibinin dengeli olarak gerçekleşebilmesi rekabet ortamından çok, inovasyonla ilgili olacaktır. İnovasyon ve çevre İpek Yolu projesinin yol haritası olacaktır.

Yeni bitirilen ikinci Süveyş Kanalı ile Hint Okyanusu, Atlas Okyanusu ile birleşecektir. Türkiye bu birleşmede Akdeniz’de yeni bir merkez oluşturacaktır. Gene Türkiye’de İstanbul’da Marmara Denizi’nin altından geçen tren yolu ile Pekin’i Londra’ya bağlamaktadır. Gene Türkiye KARS- Tiflis- Bakü demiryolu ile de demirden İpek Yolu’na hizmet etmektedir.

Bütün bunlar gerçekleşirken Özbekistan’ın kültürü İran’a, Rusya’nın adetleri Hindistan’a, Çin’in gelenekleri İspanya’ya, Kazakistan’ın düşünce dünyası Umman’a taşınabilecektir.

Çince Türkiye’de, Özbekçe Mısır’da, Arapça Moğolistan’da, Rusça Bangladeş’te konuşulacaktır.

Bu bir medeniyet projesi olduğu kadar bir barış projesidir de.

İşte bu kısa paragraf başlıklarıyla heyetinize öğretmek istediğim çağın projesinin değerleri bunlardır.

Emek verenlere ve verecek olanlara buradan teşekkür etmek istiyorum.

Ve bizi bir araya getiren ev sahiplerimize bir defa daha teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

3. Küresel Vakıf Liderleri toplantısında Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Yayın Konseyi'nin Bakan Yardımcısı Cui Yuying, Dr. Akkan Suver'i kabul etti