Haberler

Marmara Grubu Vakfı Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği ile ortaklaşa bir toplantı düzenledi

14 Haziran 2013 Cuma - Okunma: 4324
Marmara Grubu Vakfı Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma

Marmara Grubu Vakfı Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği ile ortaklaşa bir toplantı düzenledi

Marmara Grubu Vakfı, merkezi Pekin’de bulunan ve Başkanlığını Çin Halk Meclisi Eski Başkanı Han Qide’nin yürüttüğü Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği ile Türk-Çin Sivil Toplum kuruluşları işbirliği konulu bir toplantı düzenledi. Toplantıya Türkiye’den pek çok işadamı, sivil toplum kuruluşu ve medya temsilcisi de katılım ve ilgi gösterdi.

Toplantıda Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği Başkanı Han Qide, Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver, Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği Başkan Yardımcısı ve Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı He Jun, Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği Yönetim kurulu Üyesi ve Tianjin Belediyesi Başkan Yardımcısı Chen Yongchuan, Eski Milletvekili ve Büyükelçi Ertuğrul Kumcuoğlu, Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Derneği Genel Sekreteri Zhu Rui ile Marmara Grubu Vakfı Akademik Konsey Üyeleri Prof. Dr. Sema Kalaycıoğlu, Prof. Dr. Akile Gürsoy ve Prof. Dr. Atilla Dicle konuşma yaptılar.

Toplantıda konuşmacılar, Çin ve Türkiye arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda somut adımlar atılmasının gerekliliğine vurgu yaparken, gelecekte sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusundaki çalışmalarına devam edeceklerini ifade ettiler.

Marmara Grubu Vakfı Dr. Akkan Suver konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün burada Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Cemiyeti ile birlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum.

Çin Halkı Barış ve Silahsızlandırma Cemiyeti Başkanı ve Yöneticilerine Marmara Grubu Vakfı adına ülkemize hoş geldiniz diyorum.

Türkiye’ye yaptığınız bu ziyaretin gerek ekonomi, gerekse de sivil toplum düşüncesine yararlı olmasını ve işbirliği potansiyellerimizi bir adım daha ileri taşımasını temenni ediyorum.

Biz Marmara Grubu Vakfı olarak Çin’i her zaman fırsat olarak değerlendiriyoruz.

Marmara Grubu Vakfı olarak iki defa Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret ettik.

Gene Çin İnsan Haklarını Geliştirme Derneği (China Foundation for Human Rights Development) ile Nisan 2012’de ve Çin Uluslararası Dostane Temaslar Kurumu (China Association for International Friendly Contact) ile Nisan 2013’de partnerlik anlaşmalarını imzaladık.

Marmara Grubu Vakfı olarak Türkiye’nin Çin için lojistik avantajları olduğuna inanıyoruz. Çinli yatırımcılar Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması imzalayan ve avantajlar elde eden Türkiye’ye yatırım yaparak Türkiye’yi Avrupa’ya sıçrama noktası olarak kullanabilir. Çin’in Türkiye’deki yatırımları yok denecek kadar az. Çinliler son dönemde madencilik ve enerji alanında yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Bunları ülkemize çekebiliriz. Çinliler Türklerle ortak yatırımları yapabilir.

Çin Asya’nın en doğusunda, Türkiye Asya’nın en batısında. Dolayısıyla Asya’nın iki yakasını bir araya getirecek çok önemli ülkeleriz. İki yakanın bir araya gelmesi son derece önemli. Özellikle iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında 50 milyar dolara, 2020 yılında ise 100 milyar dolara ulaştırılması Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin hedeflediği bir politikadır. Bunu sizle paylaşmak isterim. Gene bankacılık konusunda, Türk bankalarının Çin’de daha faal olmaları iş dünyamızca istenmektedir. Çin bankalarının ise Türkiye’de daha fazla iş yapması ve buraya daha fazla şube açması, daha çok sayıda Çin bankasının Türkiye’yi merkez alması da iş dünyamızın arzu ettiği değerler arasındadır. Son olarak ziyaretinizi fırsat bilerek söylemek isterim ki; İpekyolu’nun Avrupa’ya açılan kapısının Marmaray Projesi ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ile, Pekin’den Londra’ya demiryolunun 2015’te devreye girmesi ile taşımacılık alanında yeniden bir demirden İpekyolu oluşacaktır.

Değerli konuklar, sivil toplum alanında da halktan halka oluşturabileceğimiz sosyal ve kültürel birlikteliklerle Çin-Türkiye ilişkilerinde ayrı bir kapı daha açabiliriz.

Biz buna inanıyoruz. Sizler de buraya teşrif ederek, buna olanak sağladınız.

İnanıyorum ki, bugün burada söylenecekler yeni potansiyellerin kapısını aralayacaktır, hoş geldiniz.”