Belçi̇ka Belçi̇ka

Belçi̇ka

14.10.2019 - Okunma: 7430

BELÇİKA

Özellikle 2012 yılında Türkiye’ye Prens Philip’in başkanlığında gerçekleşen Ekonomik Misyon ziyaretinden sonra Türk firmaları ile Belçika firmaları arasında işbirliğine imkan sağlayan 14 sözleşme imzalanmasından sonra ekonomik ilişkilerimiz önemli bir ivme kazanmıştır.

Belçika’nın uluslararası ekonomideki aktif rolü ve diğer Avrupa ülkelerine gerek fiziki, gerekse ekonomik anlamda iyi bir geçiş noktası olma özelliği, ülkeyi özellikle Avrupa’da yapılması planlanan faaliyetler açısından iyi bir partner konumuna taşımaktadır.

Avrupa Birliği’nin ve diğer birçok uluslararası organizasyonun merkezi olması nedeniyle Belçika, bu kurumların çok sayıda personelini barındırmakta ve bu da ülkeyi, inşaat sektörünün de da aralarında bulunduğu birçok sektörde önemli bir irtibat merkezi haline getirmektedir.

İhracat potansiyeli yüksek bir ülke olan Belçika'da bir çok ürünün re-eksportu yapılmaktadır.

Bu yapının ülkemiz menşeli ürünlerin ihracatının artırılmasına imkan verebileceği değerlendirilmektedir.

Türkiye'nin ihraç ettiği mevcut ürünler arasına katma değeri ve getirisi yüksek ürünlerin ilave edilmesi Belçika ile olan dış ticaret açığımızın kapatılması yolunda etkili olmaktadır. Özellikle, Belçika'da GSYH içerisinde payı artan hizmet sektörü göz önüne alındığında, bu sektörün kullanımına yönelik telekomünikasyon ürünlerinin yanısıra, elektrikli ve elektriksiz makina ve teçhizat, hazır gıda ürünlerinin ihracı, ülkemiz ihracat gelirlerinin artmasında etkili olabilecektir.

Diğer taraftan, ülkemiz menşeli ürünlerden oto yedek parçaları, hazır giyim ve çeşitli tekstil ürünleri, inşaat malzemeleri ve gıda ürünleri Belçika pazarında ilgi çekici ürünler olma özelliğini korumaya devam etmektedir. Özellikle Belçika’da inşaat sektörüne yönelik mal ve hizmetlerdeki 73 kalitenin yüksekliği de, ikili işbirliği olanakları açısından önemli bir unsur olarak sıralanması yanlış olmayacaktır.

İnşaat sektöründe göze çarpan bir husus da, Belçika’nın Afrika ülkeleri başta olmak üzere az gelişmiş ülkelerle yürütmekte olduğu ekonomik işbirliği ve kalkınma programları çerçevesinde yapılan projelerdir. Anılan projelerde Belçika’nın Afrika ülkeleriyle geçmişten gelen bağları, Türk müteahhitlik firmalarının ise sektördeki deneyimlerinin birleştirilmek suretiyle işbirliğine gidilmesinin büyük bir sinerji yaratacağı düşünülmektedir.

Benzer bir şekilde Belçika, Libya gibi ‘Arap Baharı’ sonrası kurulan demokrasiler ile işbirliği olasılıklarını araştırmaktadır. Bu ülkelerde Türk müteahhitlerinin bilgi birikimi ve deneyimi, ortaklık vesilesiyle projelere dönüşme potansiyeli taşımaktadır.

Belçika'da yaşayan 200.000 dolayında Türk vatandaşının, ülkemiz ihracatının ve gerek Belçika’daki Türk yatırımlarının, gerekse Türkiye’deki yatırımların artırılmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte, halihazırda Belçika’da yerleşik vatandaşlarımız tarafından kurulmuş bulunan şirketler, daha çok küçük ölçekli girişimlerdir.

Ortak yatırım imkanlarının artırılması ülkemiz ihracat potansiyelinin artırılmasında etkili olacaktır. Belçika'da iş gücü maliyetleri nedeniyle tekstil ve demir çelik, mobilya gibi sanayiler ile diğer emek yoğun sanayiler ülke dışına çıkma eğilimindedir.

Diğer taraftan gelişmiş tarım teknolojisinin ülkemizde yatırımlara yönlendirilmesi imkanları bulunmaktadır. Ülkemizde bu yatırımlar için uygun altyapının hazırlanması geleceğe yönelik kalıcı ihracat potansiyeli yaratabilecektir.

Bu arada Belçika Devleti Marmara Grubu Vakfı’nın çalışmalarına büyük alaka göstermektedir. Avrasya Ekonomi Zirveleri’ne zaman zaman Bakan ve milletvekili düzeyinde katılan Belçika Devleti’nin sivil toplum kuruluşları da Marmara Grubu Vakfı’nın çalışmalarına zaman zaman evsahipliği yapmakta çoğu zamanda katılım sağlamaktadırlar.

IRRI (Royal Institute for Intennational Relations) ile Palais d’ Egmont Sarayı’nda tertiplediğimiz toplantımıza Belçika Bakan seviyesinde katılmıştı. Dönemin Devlet Bakanı Prof. Dr. François-Xavier De Donnea’nın yer aldığı çalıştayımıza Belçika aydınlarından, akademisyenlerinden ve gazetecilerden yaklaşık 400 kişinin katılımı bir sivil toplum kuruluşu olarak Marmara Grubu Vakfı’nın hafızasındadır.