Balkan Diyalog Forumu Yapıldı

1 Temmuz 2024 Pazartesi - Okunma: 845

Balkanların Jeopolitik Değişiminin Dünü ve Bugünün tartışıldığı; Balkan Diyalog Forumu Tirana'da yapıldı.

Arnavutluk önceki Cumhurbaşkanı İlir Meta tarafından tertiplenen Forum, Balkanlarda barış adına önemli bir adım olarak değerlendirildi.

Türkiye'den Eski Başbakanlardan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver ve Ali Kılıç'ın konuşmacı olarak katıldığı Forum'da Montenegro önceki Cumhurbaşkanı Milo Dukanoviç, Hırvatistan önceki Cumhurbaşkanı Stepan Mesic, Kosova önceki Cumhurbaşkanı Fatmir Sejdiou da ayrı ayrı tebliğ sundular.

Gene Forumda Kuzey Makedonya Sağlık Bakanı Arben Taravari ile gene Kuzey Makedonya'dan Dr. Srdjan Kerim, Arnavutluk önceki Dışişleri Bakanlarından Edmond Haxhinasto ile Aldo Bumci ile Büyükelçi Agim Nesho söz alarak görüşlerini açıkladılar.

Marmara Grubu Vakfı da Balkan Diyalog Forumu'na Dr. Akkan Suver, Sezgin Bilgiç, Belgin Tanrıverdi ve Uğur Tok'dan oluşan bir heyetle katıldı.

Dr. Akkan Suver’in Balkan Forumu ve Diyaloğu'ndaki Konuşma Metni

Değerli Katılımcılar,
Değerli Konuklar,
Bayanlar ve baylar,

Bugün bizi bir araya getiren Sayın Ilir Meta’ya teşekkür ediyorum. Gene bu konuya önem vererek burayı şereflendiren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zira kimsenin umurunda değil ama küresel bir savaş arifesindeyiz. Onun için bu toplantıyı önemsiyor ve barış için bir umut ışığı olarak görüyorum. Takdir edersiniz ki; kalıcı bir barış için diyaloğu teşvik etmeli ve güven inşa edebilmenin yollarını aramalıyız.

Değerli Dostlar, hızla değişen ve gelişen dünyamızda sürdürülebilir bir güvenlikten her gün biraz daha uzaklaşıyoruz. İhtilaf Ukrayna-Rusya, Hamas-İsrail savaşlarından ibaret değil! Rusya lideri Putin’in Asya ziyaretlerini, Kuzey Kore ve silah anlaşmasını, Avrupa’da aşırı sağın yükselmesini, Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın 3-4 ay içinde büyük savaş çıkacak söylemlerini, Macaristan Başbakanı’nın “Tren istasyondan ayrıldı kimse onu durduramaz” gibi demeçlerini ben önemsiyorum.
Küba’dan Kore’ye kadar olan her alanda haritada boş yer bırakmayacak kadar risklerle karşı karşıyayız. Orta Doğu’da sürmekte olan savaş Pasifik’te de karışıklığın çıkabileceğinin işaretlerini veriyor. Öte yandan Afrika Kıtası’nda istikrar hemen hemen yok denecek seviyeye geldi. Latin Amerika’da ise gerilim en üst seviyede.

Bunların yanı sıra en sonuncusunu Rusya’da gördüğümüz terör eylemleriyle birlikte yaşamakta olduğumuz siyasi suikastlar, demokrasiye son veren askeri darbeler, enerjinin siyasallaştırılması, siber saldırılar, seçimlere dış müdahaleler, dezenformasyon, nükleer tehditler, gıda güvensizliği ve de iklim krizleri insanlarımızı dayanıklı bir gelecekten hızla uzaklaştırıyor. Dolayısıyla birbirimizi yok edici krizlerle iç içeyiz.

İç içe olduğumuz bu krizleri ortadan kaldırmanın yollarını arayacağımıza, bitmez tükenmez bir hırsla seçimleri yenilemekle uğraşıyoruz. Hemen hemen her ülkede erken seçim yarışı var. Demokratik ülkeler erken seçimle uğraşırken, Afrika Kıtası’nda ise seçimi beğenmeyenler askeri darbelerle yoluna devam ediyorlar. Afrika’nın çoğu ülkesinde siyasetçilerin ve diplomatların sustuğu ve susturulduğu buna karşılık komutanların konuştuğu bir ortam oluşmuş bulunuyor. Latin Amerika ise yoksullukla boğuşuyor. Buna karşılık Avrupa Değerlerini savunanlar ise bitmek bilmez seçimlerle meşguller. Adeta kendi seçilene kadar seçim düşüncesi içinde olanlar savaşın, terörün ayak seslerini duymuyorlar. Bu ortamda güçlü bir sağduyuya ihtiyacımız var. Güçlü bir ruha ihtiyacımız var. Güçlü bir çağrıya ihtiyacımız var. Ve güçlü bir iradeye ihtiyacımız var.

İşte bu toplantının, Balkanlardan yükselecek güçlü bir iradeyi inşa edecek bir hareket olacağına inanıyorum.

Gene bu toplantının seçimleri değil, ateşleri söndürecek, yoksulluğa son verecek, barışın ve istikrarın kapısını açacak yeni bir anlayışa vesile olacağına inanmak istiyorum.