Haberler

Dr. Akkan Suver Bağdat'ta

22 Şubat 2014 Cumartesi - Okunma: 5304
Dr. Akkan Suver Bağdat'ta

Marmara Grubu Vakfı Başkanı Dr. Akkan Suver TASAM tarafından düzenlenen "5. İİT Üyesi Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu"na katılmak üzere Irak'ın başkenti Bağdat'a gitti ve çok kutuplu yeni dünya sistemi hakkında bir konuşma yaptı. Stephane Monney Mouandjo'nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda Nuray Mert, Mehmet Ali Edipoğlu, Dr. Ahmad Rasim Al-Nafees ve Ilia Abbas da görüşlerini paylaştı.

 

 Dr. Akkan Suver'in Bağdat'ta yaptığı konuşma metni

"Sizleri, Türkiye'nin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Marmara Grubu Vakfı adına saygı ile selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Öncelikle bir paragrafla özetlemek gerekirse, Marmara Grubu Vakfı 29 yaşında uluslararası bir sivil toplum kuruluşudur.

17 yıldan beri başarıyla Avrasya Ekonomi Zirveleri'ni tertiplemektedir. Gene 19 yıldır diyalog çalışmalarını kültürler ve dinler arasında sürdürmektedir.

Ben bugün bu kürsüden yüksek heyetinize tebliğimi sunarken, izninizle ekranda Marmara Grubu Vakfı'nın çalışmalarından bazı kesitler de yer alacaktır.

Tekrar yüksek heyetinizi Türk arkadaşlarım ve Türk sivil inisiyatifi adına selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Bugün konumuz, çok kutuplu dünya sisteminde özgün politikalar geliştirmenin zorluklarıdır.

Ben bu düşüncenin aksi bir kanaatteyim.

Bana göre bazı temel konularda bütünsellik sağlanabilirse çok kutuplu dünya sisteminde özgün politikalar gerçekleşebilir.

Örneklere geçmeden önce bazı temel prensiplerde birliktelik sağlamak gerekmektedir.

Bu temel prensiplerin başında ekonomik ve parasal birliktelik gelmektedir. Bunu adalet ve içişleri ortak felsefesi izler. Olmazsa olmaz son prensip ise ortak dış ve iç güvenlik politikalarıdır.

Bunlar bütünselliğin veya bir başka deyişle global dünya sisteminde özgün politikaları geliştirmenin ana kurallarıdır.

Bu ana kurallar milletler üstü değil, milletlerarası bir bütünsellikle şekillenmektedir.

Dünyada elbette güçler vardır.

Güçler arasında da eşitler arasında öncelikler vardır. Bugün Amerika Birleşik Devletleri global bir güçtür. Ve güçler arasında öncelik sahibidir. Çin bir global güçtür. Rusya ayrı bir global güçtür. Avrupa Birliği ise evrensel boyutlarda barış ve güvenliğin teminatı olan bir başka güçtür.

Amerika Birleşik Devletleri'nde, Latin Amerikalı, Afrikalı, Avrupalı ve Asyalılar bir aradadırlar. Ortodokslar, Protestanlar, Museviler, Müslümanlar global bir zenginliği aynı çatının altında özgün politikalar üreterek paylaşmaktadırlar. Bu globalliğin özgün bir modelidir.

Çin, asırlardır kalabalık bir nüfusla bir arada yaşamaktadır. O da kendine özgün bir globalleşme içindedir. Rusya Federasyonu ise değişik ırk, soy ve dinden milyonları coğrafyasında barındıran ayrı bir global güçtür.

Türkiye Bağdat Büyükelçisi Faruk Kaymakcı, Milletvekili Ali Haydar Öner,  Irak Milletvekili Fevzi Akram Tarzi, Dr. Akkan Suver ve Prof. Dr. Nilüfer Narlı 

Bu verdiğim örnekler birer devlet bütünselliği içinde yer alan global özgün politikalar sahibi aktörlerdir.

Yeni oluşan globalleşme ise yirmi sekiz devletin kendi arzularıyla bir araya gelmeleriyle kurulmuştur ki; henüz bir başka örneği yoktur. Bunun adı Avrupa Birliği'dir.

Çok kutuplu yeni dünya sisteminde özgün politikaları geliştirmenin en güzel örneği Avrupa Birliği'dir. Avrupa Birliği'nde çok kültürlü, çok dinli, çok milletli, çok dilli bir topluluk özgün politikalar üreterek, birliktelik içinde yaşamaktadır. Tehditlere, risklere birlikte karşı koyan, fırsatlara potansiyel bir beraberlikle yaklaşan Avrupa Birliği, çağımızın küresel birlikteliğinin özgün politikalar konusunda en önemli örneğidir.

Daha geniş bir deyimle, yükselen piyasa ekonomileri, ekonomik alanda önemli ilerlemeleri global şartlarda dengeleyebilmektedir.

Yoksulluk ve eşitsizliğin ortadan kaldırılabilmesi global birliktelikte özgün politikalarla daha rantabl bir şekilde çözüme ulaşabilmektedir.

Gene refah ve demokrasi içinde zenginleşme global koşullarda kendine daha kolay ve daha gerçekçi bir zemin bulmaktadır.

Özgün politikaları batılı ülkeler barış içinde sürdürmektedirler. Kendi aralarında problem çıkarmadan, ekonomik ve sosyal boyutta yaşadıkları sıkıntılara çözüm üreterek birlikte yaşayan Avrupa Birliği özgün politikalar konusunda tek ve en önemli örnektir.

Ortadoğu'da, siyasal istikrarsızlık vardır. Ateş çemberi adeta bu bölgenin karakteristiğidir. Özgün politikalara bu ülkelerde rast gelinemez.

Özgün politikaların var olması, demokrasiyle orantılıdır. Demokrasinin varlığı da insan haklarıyla, hukukun üstünlüğüyle, kadın - erkek eşitliğiyle ve hür basınla vardır. Zenginlik ve istikrarla da geçerliliğini sürdürebilir. Dolayısıyla global boyutta yaşayan ülkeler, özgün politikaları bütünsellik içinde gerçekleştirebilmektedirler.

Çeşitlilik içinde birliğin, gücün kaynağı olduğunu varsayarak söyleyeceklerimi özetlemek istiyorum.

Çeşitlilik birlikteliği sağlamak ideali çağın idealidir ve bunun da yolu diyalogdur. Birbirimizi daha çok tanımak için diyalogdur.  

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. "

 

Dr. Akkan Suver Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Milletvekili Arshad Al-Salihi'ye Marmara Grubu Vakfı adına bir hatıra sundu