Dr. Akkan Suver, Remnin Üniversitesinde konuştu
Çin Halk Cumhuriyeti'nde bulunan Dr. Akkan Suver, Pekin'de bulunan Remnin Üniversitesi'nde Türkiye Çin Halk Cumhuriyeti münasebetleri ve Kuşak ve Yol İnisiyatifi'nin önemi üzerine bir konuşma yaptı.
Konuşması sonrası Dr. Akkan Suver, Remnin Üniversitesi'ne Türkiye Cumhuriyeti'nin 100.yılının hatırasına bir hediye sundu.
Dr. Akkan Suver'in konuşmasını aşağıda bulacaksınız.
Kuşak ve Yol 10 yaşında
Dr. Akkan Suver Remni Üniversitesi Konuşması
On yıl önce Başkan Xi Jinping’in konuşmasıyla tarih sahnesinden indirilen eski adıyla İpek Yolu, günümüz deyimiyle Kuşak ve Yol projesi onuncu yılını idrak etmiş bulunmaktadır. Bir ticaret yolu ve tarihsel ve de kültürel değer olarak Asya’yı Avrupa’ya ve Afrika’ya bağlayan bir hat olmasının ötesinde Kuşak ve Yol İnisiyatifi, bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların izlerini taşıyan olağanüstü tarihsel ve kültürel bir zenginliğin kapısını da araladı.
Özellikle de bugünlerde yaşamakta olduğumuz Rusya-Ukrayna Savaşı, Kosova-Sırbistan gerginliği, Filistin-İsrail ihtilafı bizim barışa olan ihtiyacımızı ortaya koymaktadır.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi bu yaşanan olaylardan dolayısıyla daha da önem kazanmaktadır.
Zira Kuşak ve Yol bana göre bir barış projesidir.
Daha geniş bir deyimle “Kuşak ve Yol” sadece bölgesel değil uluslararası ekonomi ve ticarete de büyük katkı yapacak bir inisiyatiftir. Jeoekonomik açıdan bakıldığında ise İpekyolu projesi, kara ve deniz ayağıyla Çin’i Avrupa pazarlarına, Avrupa’yı da Çin’e yaklaştıracak bir özelliğin de sahibi olmaya adaydır. Çin’den Avrupa’ya 45 günde yapılan ulaşım, bu projenin hayata geçirilmesiyle 25 güne inecektir.
Sermaye yakınlaşması, para birim entegrasyonu, alt yapı ağları özellikle de demiryolları ve limanların iyileştirilmesi veya restorasyonlarıyla hayata geçen İpekyolu Projesi çağın projesidir. Zira bu proje ile Pekin’den Londra’ya yeni bir refah kuşağı meydana gelecektir.
Bir Çin atasözü; “iş yaptığımız için dost değiliz, dost olduğumuz için iş yapıyoruz ” der. Ben bu atasözünü günümüzde Kuşak ve Yol İnisiyatifinin, 65 ülkeyle dostluğa açılan yeni bir kapısı olarak değerlendirmekteyim.
Asya’daki birçok ülke bu ağa entegre olmak için önemli yatırımlara imza attı.
Geçiş noktasında bulunan Türkiye de İpekyolu projesinin belli başlı aktörlerinden biri olarak, 50 milyar dolarlık bir sermaye ile kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası’nda kurucu üye olarak yer aldı.
Ayrıca Asya kıtasını Avrupa ile bağlayan Marmaray projesini hayata geçirdi. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü açtı. Pekin’i Londra’ya bağlayacak olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolunu da gerçekleştirdi.
Öte yandan; İpekyolu gerçekleştiğinde Çin ile Türkiye’nin stratejik işbirliği ilişkisi kendiliğinden büyüyecektir.
Belki de böylelikle bölge de Pax Sinica oluşacak ve Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan çizgide barışın kapısı kendiliğinden aralanacaktır.
Artık dünyanın sloganı ”beraber yaşa, beraber çalış”. Kuşak ve Yol’un yeniden meydana çıkması, bunun eseridir. İnsanlar her yerde yine hareketlensinler, kalkınsınlar, mal ve fikir üretsinler ve birbirleriyle bunları değişsinler. Mesela, Avrupa Birliği bunun örneğidir.
Avrupa; Avrupa Birliği ile fikirlerin, malların, hizmetlerin ve insanların hudut tanımazlığını ortaya koymuş, savaşın ancak böyle önlenebileceğini, insanların birbirinden ayrılmayacak şekilde yaklaşma gereğini ortaya koymuştur. Kuşak ve Yol Projesi’de tıpkı Avrupa Birliği projesi gibi barış içinde yaşamanın şah damarıdır, ana arteridir.
Çin’le Avrupa arasında Kuşak ve Yol Projesi bir köprüdür. Bu köprünün adı Avrasya’dır.
Dünya bugün bir Avrasya gerçeği ile karşı karşıyadır. Avrasya kıtasını çok iyi anlamak, çok iyi değerlendirmek zorundayız.
Avrasya gerçeği son otuz yılda şekillenmiş ve on yıl önce Kuşak ve Yol projesiyle yeni imkanların oluşumunu sağlamıştır. Nedir bu imkanlar? Önce kültür zenginliğidir.
Binlerce yıllık bizim de mensubu bulunduğumuz büyük bir medeniyetin zenginlikleri Avrasya’da mevcuttur.
Bu zenginliklerin bugün gün ışığına çıkmasıyla Avrasya’da barışa yeni bir imkan oluşacaktır. Birbirine dost olan, birbirine akraba olan ülkelere ilaveten, onların komşuları olan Çin’den İngiltere’ye kadar olan bütün devletler, Rusya dahil, barış içinde yaşamayı kendilerine hedef olarak alacaklardır.
Kültür zenginliğinin yanı sıra geleceğe uzanan yeni bir ticaret köprüsü de oluşacaktır.
İngilizin, Fransızın, Almanın malı Moğolistan’a, Özbekistan’a, Gürcistan’a ulaşacak, Azerbaycan’ın petrolü, Türkmenistan’ın gazı, Özbekistan’ın pamuğu, Çin’in ipeği sınırların dışına taşacaktır. Lisanların zenginliği ülkelerin kapısını çalacaktır.
On yıl önce tarihi İpek Yolu’nun yeniden tarih sahnesinde yerini aldığı bugün Kuşak ve Yol Projesi ile altmıştan fazla ülkede karşılıklı güven, ortak eylem, güçlü bir irade oluşturmaktadır. Böylelikle ekonomik kalkınma sorunlarının çözümlenmesi daha kolay hale gelmektedir. Gene bu proje ile uluslararası güvenliğin güçlendirilmesi de temin edilmektedir.
On yıl önce temelleri atılan Kuşak ve Yol’un dünyamızın geleceğinde barışa, ticarete ve refaha ulaşmanın anahtarı olacağına inanıyorum.