Haberler

KADİR TOPBAŞ MARMARA GRUBU VAKFI'NDAYDI

16 Eylül 2013 Pazartesi - Okunma: 4569
KADİR TOPBAŞ MARMARA GRUBU VAKFI'NDAYDI

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Kadir Topbaş Marmara Grubu Vakfı'nın Geleneksel Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında: ''- Taksim'in yayalaştırılması projesi ile ilgili olarak, "Esasında meydanlarda ağaç olmaz. Ama bizim insanlarımız meydanda da ağaç istiyor. Dünyanın gelişmiş kentlerin meydanlarına bakınız ağaç yoktur. Biz burada yeşillendirme, ağaçlandırma, şehir mobilyaları ve zemin kaplaması gibi çalışmalar yapacağız, daha bitmedi" dedi.

İBB Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, Marmara Grubu Vakfı'nın Yeşilköy Wow Otel'de düzenlediği akademik konsey toplantısına katıldı. Toplantıya ayrıca, Prof.Dr. Atilla Dicle, Dr. Fatih Saraçoğlu, Dr. Akkan Suver, Engin Köklüçınar, Mustafa Kefeli, Mithat Yümlü ve Şamil Ayrım katıldı.

Kadir Topbaş'in, takdimi sırasında Dr. Suver'in 'Güzel şeyler bıraktı' sözüne atıfta bulunarak, "Bu görevin sonu anlamını taşımasın. Kayıtlarda vardır, düzeltilmesi lazım. Halen görevimin başındayım. Bunu düzeltmem gerekiyor" sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

BAN Kİ MOON'DAN TOPBAŞ'A DAVET
Yerel yönetimlerin gelecekleri ile ilgili bir panelde konuşmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) açılışına davet edildiğini söyleyen Topbaş, "23 ve 24'ünde BM açılışına davet edildim. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon dünyanın değişik yerlerinden, bizim akil adamlar dediğimiz tarzda, 26 kişiyi üst düzey panelist olarak belirledi. İngiltere Başbakanı David Cameron, Liberya ve Endonezya Cumhurbaşkanları, Ürdün kraliçesi, Mandela'nın eşi... 2015 sonrası şehirlerin geleceği ile ilgili BM'ye bir rapor hazırlıyoruz" diye konuştu.

"İSTANBUL NEW YORK KADAR METRO AĞINA ULAŞAN BİR KENT NOKTASINA GELECEK"
Dünyada hiçbir belediyenin İstanbul Belediyesi kadar metro yatırımı yapmadığının altını çizen Topbaş, "Yapmakta olduğumuz yatırımı dünyanın hiçbir belediyesi yapmıyor. Bu ölçekte hiçbir belediyenin metro yatırımı yok. Cumhuriyet tarihinin en uzun metrosunu yaptık. 18 Eylül'de 17,5 km'lik yeni bir metro ihalemiz var. Metro ağı 800 km'ye kadar gidecek. New York'un metro ağı 800 km, Tokyo'nun 500 km, Paris'in 400 km. İstanbul, New York kadar metro ağına ulaşan bir kent noktasına gelecek. Bütün yatırım programlarımızı buna göre yaptık. Buna göre, çözümler aradık, ihale sisitemlerimizi buna göre düzenliyoruz. Metro'yu 2016'da 7 milyon insan, 2019'da 11 milyon insan kullanabilecek" şeklinde konuştu.

"MEYDANLARDA AĞAÇ OLMAZ"
Taksim Meydanı'ndaki yayalaştırma projesinin henüz tamamlanmadığını belirten Topbaş konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Taksim'de bu yaptığımız iş doğru. Meclis tarafından, kurul tarafından onanmış bir proje. Sit alanında olduğu için kurula götürürken, STK'lardan ve üniversitelerden görüş almak zorunluluğu ile götürülmüş, kabul edilmiş bir proje. Uygulaması da gayet başarılı. Yüzey henüz bitmedi. Gecikmeler oldu. Daha yüzeyde bir şey yapmadık. Sadece beton döktük. Esasında meydanlarda ağaç olmaz. Ama bizim insanlarımız meydanda da ağaç istiyor. Dünyanın gelişmiş kentlerin meydanlarına bakınız ağaç yoktur. Biz burada yeşillendirme, ağaçlandırma, şehir mobilyaları ve zemin kaplaması gibi çalışmalar yapacağız, daha bitmedi. Hatta çevre binalarının cepheleriyle ilgili çalışmalar var."

MONTRO-LOZAN
Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ersin Kalaycığlu'nun "Kanal İstanbul projesinin kararını kim aldı? Bu proje neye hizmet ediyor?" şeklinde sorduğu soru üzerine Topbaş şöyle konuştu:

"Kanal İstanbul bir hükümet, devlet projesi. İstanbul Boğazı'ndan yılda 60 bin gemi geçmekte. Bunun 17-18 bini tanker. İstanbul Boğazı sit olmasına rağmen, kılavuz kaptan almadıkları için, Montro'ye göre açık deniz sayıldığı için kazalara sebebiyet vermemek adına, radarlar için bir takım kuleler dikildi. Bu kulelerin dikilmesi de bir noktada bir şey ifade etmiyor. Dümen kilitlendiği zaman o kule hiçbir şey yapmaz. Ciddi sıkıntılara sebebiyet verebilir. Ben de 'Montro nedir? Geçmişte savaş sonrası verilen şeyse, gerekirse uluslararası mahkemelere götürülmek suretiyle bundan kurtulmamız lazım' diye düşündüm. Bunu bilen uzmanlar; 'Montro kaldırıldığı zaman Lozan devreye girer, Lozan'ın devreye girmesi demek müttefik güçlerin İstanbul Boğazı'nı idare etmesi demektir. Müttefik güçler idare edecek o zaman İstanbul'u, gemilerin geçişini. Onlara bırakacaksınız demektir' dediler. İstanbul Boğazı giriş ve çıkış noktalarında gemilerin beklediği süreleri de dikkate alırsanız, böylesine rahat geçiş bir noktada zorunlu hale geliyor. Bu kadar gemi geçmeseydi, o kadar tehlike olmasaydı, böyle bir boğaz açmak gerekmezdi."

"KENTLERİN CAZİBESİ İNSANLARI TEŞVİK EDİYOR"
İstanbul'un nüfusunun 16 milyonu geçmesi halinde çevre felaketinin yaşanıp yaşanmayacağının sorulması üzerine Topbaş, "İstanbul'un planlarında 16 milyon civarında bir İstanbul düşünüldü. Şehirlerin nüfusu giderek artıyor, bu bir trend. Kırsaldan merkeze geçiş var. Kırsalı ne kadar güçlendirirseniz güçlendirin, kentlerin cazibesi insanları teşvik ediyor. Başbakanımız 'en az 3 çocuk' diye ifade etmesinin temelinde İstanbul'un 2035-40'lardan sonra nüfusun durağan hale geleceği. Geriye doğru gidecek bir nüfustan bahsediliyor. Tehlike sinyallerinden bahsediliyor" ifadelerini kullandı.