Çi̇n Halk Cumhuri̇yeti̇ Çi̇n Halk Cumhuri̇yeti̇

Çi̇n Halk Cumhuri̇yeti̇

24.10.2019 - Okunma: 8163

ÇİN HALK CUMHURIYETİ

Marmara Grubu Vakfı olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin sekiz yıl önce ortaya koyduğu Bir Kuşak Bir Yol Projesi'ni çağın projesi olarak görmektedir.

Türk milleti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişi vardır. 1971 yılında başlayan diplomatik ilişkilerimiz kurulmasından bu yana hızla gelişmektedir. Gerçekte Türk halkıyla Çin halkı birbirine dosttur. Orta Asya devletlerinin kökü netice itibarıyla Türk kültürü, Türk harsı, Türk tarihine bağlıdır. O yüzden bizim dostluğumuz tarihidir.

Bu tarihi dostluğun bir başka önemli uygarlık ölçüsü de Çin Seddi'dir.

Çin Seddi gerçekten bir insanlık şaheseridir. İnsanoğlu'nun yaptığı en büyük abidelerden biridir. O günün şartları içinde bunu meydana getiren mühendislik, büyük bir medeniyetin işaretidir.

Elbette bu duvarlar korunma ihtiyacından doğmuştur. Şimdi Çin Seddi'nde, milletlerin, insanların birbirlerinden kuşku duymayacakları, kaygılanmayacakları bir yeni dünya düzeni doğmaktadır.

İnsanların aralarındaki ihtilafları barışçı yollardan halledebilecekleri, birbirlerine yardımcı olabilecekleri, kooperasyon ve bir arada yaşayabilecekleri bir coğrafyayı Çin Halk Cumhuriyeti Kuşak-Yol projesiyle oluşturmak üzeredir.

Marmara Grubu Vakfı olarak Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu projesini daha güvenli bir dünya, daha tok bir insanlık, daha refah içinde bir düzen ve daha temiz çevre dostu bir hayat olarak nitelendirmekteyiz.

Çin Seddi dediğimiz olay, Kuşak-Yol projesiyle birlikte bize bugün bu ilhamı vermektedir.

Marmara Grubu Vakfı olarak insanların birbirleriyle işbirliği içerisine hangi şekilde olursa olsun girmelerini arzu ediyoruz. İnsanların müşterek bir tarihi olsun veya olmasın, isterlerse değişik kültürlerden gelsinler işbirliklerini önemsiyoruz. Övüyoruz. Bu düşüncelerle Çin Halk Cumhuriyeti'nin yaklaşımını bir barış ve istikrar projesi olarak değerlendiriyoruz.

Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver katıldığı ulusal ve uluslararası toplantılarda büyük bir samimiyetle Bir Kuşak Bir Yol Projesi'ni her zaman savunmuş ve savunmaya da devam etmektedir.

Zira biz Marmara Grubu Vakfı olarak tarihi İpek Yolu Projesi'ni (Kuşak-Yol Projesi) bir barış, istikrar ve kazanç birlikteliği olarak değerlendirmekteyiz.

Gene Marmara Grubu Vakfı olarak ortaya koyduğumuz önemli bir vizyon da; Avrasya bölgesinde oluşan, “Kuşak-Yol Projesi’ni” sahiplenmemizdir. Zira farklı toplulukların ve kültürlerin bir arada yaşadığı Avrasya bölgesinde, “ortak projeler yapabilmek, ortak duygu ve düşüncelerin gelişmesine katkı da bulunabilmek amacıyla sekiz yıl önce çıktığımız yolda bugün aldığımız mesafe çok önemlidir. İnşa edilecek ekonomik koridorun ana hedefi ekonomik entegrasyon gibi görünse de inanıyoruz ki, Kuşak-Yol Projesi gerçekleştiğinde barışa, istikrara ve huzura olduğu kadar bir arada yaşamaya da bu düşüncenin yararı büyük ve müstesna olacaktır.
Evet, Kuşak ve Yol girişimi gerçekte bir felsefedir.

Bunu yalnız ekonomi, yalnız finans, yalnız para, yalnız kazanç olarak değerlendirmek eksik olur. Zira Kuşak ve Yol Girişimi; kültürlerin, dillerin, dinlerin birbirini daha iyi tanıyacağı bir diyalog ve barış ortamıdır. Toplumlar arasındaki anlayışı kolaylaştıracak bir yapılanmadır.

Elbette kara ve deniz yoluyla ulaşılan ülkeler, o ülkelerin insanları birbirlerini daha iyi tanıyabilecek, daha iyi anlayabileceklerdir. Ama her şeyden önemlisi bir sosyal sorumluluk girişimi olarak özellikle pandemi sırasında ve sonrasında Kuşak ve Yol Girişiminin bir istikrar ve sürdürülebilir bir barış ve işbirliği projesi olduğu kendiliğinden ortaya çıkmıştır.

Bu barış projesinin önemi koronavirüs salgınında küreselleşmeye olan ihtiyacımızın ortaya çıkışıyla daha ayrı bir önem kazanmıştır. Yaşanan pandemi ancak küresel çapta bir işbirliğiyle çözülebilir. Ve öyle de çözülmektedir. Çin’de, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Almanya’da, İngiltere’de, Türkiye’de elde edilecek aşının yalnız kendi ülkelerine değil dünyanın dört bir tarafına servis edileceğini düşünecek olursak, küresel davranışın önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bu da bize göstermektedir ki, küresel sorunlarla ancak ortak mücadele edersek politika iletişimini artırırsak başa çıkabiliriz.

Dolayısıyla dünya küreselleşmeye her zamankinden daha çok gerek duymak ve ülkeler birbirine her zamankinden daha çok yaklaşmak, daha çok destek olmak zorundadırlar. Hayat bizi bir arada yaşamaya zorlamaktadır.

Kuşak ve Yol Projesi’nde Ekonomik Kemer olarak adlandırılan ihracat yolu ile 3 milyar kişinin oluşturduğu bir coğrafyanın fırsatlara ev sahipliği yapmak üzere ihracatçılarımızı beklediğini de unutmayalım.

Dünyanın yıllarca küresel sorunlar için almadığı önlemleri 2020 yılının onbir ayında ne kadar acil ve hızlı bir şekilde birarada alabileceğini gördük.

Bu yönüyle, umut ederiz ki, barış içinde beraber yaşama, beraber refaha ulaşma yolunda önlem ve adaptasyon konusunda bu felaket tecrübesi çok önemli ipuçları ve çözümler geliştirmemizi sağlar ve bizim de içinde yer aldığımız Kuşak ve Yol girişiminin bir an önce hayata geçirilmesini temin eder.

Marmara Grubu Vakfı olarak 2021 yılında Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin 50. yıl dönümü münasebetiyle tertiplenen uluslararası konferanslarda yer aldık. Bu önemli dostluğun önemini gündeme getirdik. Gene 2021 yılında Çin Komünist Partisi'nin 100 yılı münasebetiyle Çin'in dünden bugüne ulaştığı gelişmeleri Türkiye 'de anlatan ve tanıtan etkinliklere katıldık, makaleler kaleme aldık.

2022 Kış Olimpiyatları münasebetiyle Çin Olimpiyat Komitesi'nin Başkanı'na gönderdiğimiz  tebrik mesajında Çin'in bundan böyle artık bir kış sporları ülkesi olduğu kadar kış sporları için de yeni bir dönemin başlangıcına attığı bir imza olarak değerlendirdik.

Bu arada Marmara Grubu Vakfı Çin Halk Cumhuriyeti’nden Çin İnsan Hakları Geliştirme Derneği, Çin Uluslararası Dostane Temaslar Kurumu, Çin Halkı Barış ve Silahsızlanma Derneği ile birlikte etkinlikler düzenlemektedir.